Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sindirim sistemi hastalıklarına dikkat

Gaziantep Özel Hatem Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doktor Muzaffer Ertürk, mide, karaciğer ve bağırsak hastalıkları konusunda bilgiler verdi.

Haber Giriş Tarihi: 24.01.2019 12:22
Haber Güncellenme Tarihi: 08.12.2023 10:45
Kaynak: İHA
Sindirim sistemi hastalıklarına dikkat

Dr. Ertürk, "Gastroenteroloji sindirim sistemi hastalıklarını inceleyen bir bilim dalıdır. Sindirim sistemi, yemek borusundan anüse kadar olan organları; sindirim borusunu, karaciğer, pankreas, safra kesesi gibi diğer yardımcı organları kapsayan sistemdir" dedi.

Sindirim sistemi hastalıkları hakkında bilgi veren Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Muzaffer Ertürk, “Sindirim sistemindeki rahatsızlıklar en çok yemek borusu, mide, kalın-ince bağırsaklarda ortaya çıkabiliyor. Yemek borusunda yutma güçlüğü problemleri, reflü şikayetleri çıkabiliyor. Midede en çok gastrit, ülser, dispepsi gibi strese bağlı sindirim bozuklukları oluşabiliyor. Bunların yanı sıra özellikle mide ve pankreas kanserleri günümüzde çok fazla görülmektedir. Pankreasın endokrin ve ekzokrin dediğimiz sistemlerle ilgili sindirim problemleri olabiliyor. Günümüzde çok sık rastladığımız safra kesesinde oluşan safra taşları problemlerinden de çok fazla şikayetler alıyoruz. Vücudun en önemli olan organlarından olan karaciğerde oluşan en popüler sorun, karaciğer yağlanmasıdır. Özellikle çağımızda obezitenin artmasıyla birlikte şeker hastalığı bölgemizde çok sık görülmeye başlandığı için, karaciğer yağlanmasına bağlı karaciğer bozukluğu ve buna bağlı hepatit, siroz hastalıklarını çok sık görmekteyiz. Bu hastalıkları önceden çok nadir görüyorduk. Siroza bağlı hastalıklar hepatit B ve hepatit C ile oluşurken, şu anda karaciğer yağlanmasına bağlı siroz ön plana çıktı. Türkiye'de bu hastalık son zamanlarda artış gösterdi. Avrupa'da alkole bağlı karaciğer hastalıkları oluşurken, Türkiye'de alkole bağlı karaciğer hastalıkları daha az görülmektedir. Günümüzün en sık görülen hastalığı ise huzursuz bağırsak sendromudur. Özellikle çok stresle kişilerde görüldüğünü düşünüyoruz. Hastalığın sebebi tam olarak bilinmiyor. Huzursuz bağırsak sendromunu tetikleyen birçok faktörün etkili olduğunu düşünüyoruz. Huzursuz bağırsak sendromu, geçirilmiş olan bir enfeksiyon, yoğun kaygı, ağır travma gibi etkenlerden ortaya çıkıyor. Gastroenteroloji bölümüne gelen hastaların yüzde 40'ı bu şikayet nedeniyle geliyor” şeklinde konuştu.

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI TEDAVİ EDİLEBİLİYOR

Sindirim sistemi hastalıklarının tedavi yöntemleri hakkında bilgiler veren Ertürk, “Gastroenteroloji polikliniğine en çok İshal, kabızlık, gaz, şişkinlik şikayetleriyle hastalar başvurmaktadır. Bu şikayetlerle gelen hastalar çoğunlukla kanser olabilir miyim şüphesiyle başvuruyorlar. Bu hastalara muayenemizin ardından gereklilik durumuna göre kolonoskopi, endoskopi gibi yöntemlerle hastalığının teşhisini koyarak tedavilerini uygulamaktayız. Ülseratif kolit çok sık görülen, İltihabi bağırsak hastalıklarındandır. Sebebini tam olarak bilmediğimiz ottoimmün bir hastalık grubundandır. Kanlı ishal, karın ağrısı şikayetleri bu hastalık grubunda çok görmekteyiz. Bu hastalıkların tanısı konulduktan sonra, belli ilaçları vererek, takip altına almaktayız. Kron hastalığı da kalın bağırsağı ve ince bağırsağı kapsayan ottoimmün hastalık grubundadır. Özellikle endoskopi, kolonoskopi gibi teknik cihazlar geliştikçe çok sık görmeye başladık. Yıllar önce az olduğu sanıldığı ya da gözden kaçırılan bu hastalığa artık çok sık rastlamaktayız. Hepatit B ve C gibi karaciğeri ilgilendiren hastalıklar, günümüzde korkulacak düzeyden kurtuldu diyebiliriz. Özellikle Hepatit C'den tamamen kurtulmak yeni ilaçlar sayesinde çok büyük oranda mümkün hale geldi. Hepatit B’nin ise çoğalmasını önleyici birtakım ilaç tedavileri uygulayarak kontrol altına alabiliyoruz. İlaç tedavisinin yanında bir takım endoskopik yöntemlerle midede, yemek borusunda ve kalın bağırsakta olan hastalıklara müdahale edebiliyoruz. Bunlardan safra kanalında taş olanları da ercp dediğimiz bir yöntemle safra kanallarında ki taşlar temizleyebiliyoruz. Submukozal dediğimiz sindirim sistemi mukozasının hemen altındaki tümörleri daha iyi tanımamız için gerekli olan eus dediğimiz bir yöntem var. Yine mide bağırsak kanamasında, kanama odaklarına yönelik müdahalelerde bulunabiliyoruz. Bazı polip veya küçük kanser tiplerine polipektomi ile onları alarak ameliyata gerek kalmadan hastanın geleceğini daha iyi garanti altına alacak yöntemler uygulayabiliyoruz. Obezite cerrahisine uygun olmayan, cerrahiden kaçınan obez hastalarda balon ve gastrit botoks gibi yeni yöntemler uygulayabiliyoruz. Son olarak bu hastalıkların tamamında asla çevreden önerilen ilaçların alınmamasını bir uzmanla iletişime geçmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.