1980’li yılların ikinci yarısından beri tanırım Ahmet Adalı’yı. Balıklı’daki Güneydoğubirlik Genel Müdürlüğünde Muhasebe Müdürü Hayri Akgül’ün yardımcısı olarak çalışırdı.
Yani 30 seneyi aşmış.
Önce Muhasebe Müdürlüğü sonrasında ise Genel Müdürlüğe kadar uzanan bir çalışma hayatı.
Başarılı ya da başarısız bir kişi demek için müfettiş ya da amiri olmam gerekir ki, her ikisi de değilim. Ama bir ömrü bir çatı altında geçirdi ise, başarılıdır şüphesiz.
Ve, en az 6-7 yıldır da ne görüştüm ne haber aldım kendisinden. Nasıldır, ne yapar bilgim yok.
Allah yar ve yardımcısı olsun.
Ama Güneydoğu Anadolu’nun başta Antep Fıstığı, Kırmızı Biberi, Üzümü, Mercimeği diye sıralamaya gidersek bir çok ürünün üreticisini tüccara ezdirmemek için kurulmuş bu önemli kooperatifinin bugün iflas etmiş olmasından kim mesul bunun da bilinmesi gerekir.
İşte bu noktada Sayın Adalı, son bir hamle ile Birlik’in içinde olduğu borç batağından kurtulması için Başpınar’daki 70 bin metrekarelik araziyi satışa çıkardıklarını ve İl Özel İdaresi ile pazarlık ettiklerini açıklamış.
Arazinin büyüklüğünden dolayı güvenlik ve aydınlatmadan tutun da, bakım ve onarıma kadar bir çok lüzumsuz masraflarının olduğunu ifade etmiş.
Tarihini tam bilmiyorum ama 15 yıl olmuştur Birlik’in Başpınar’a taşındığına. Arazi bu zamana kadar büyük gelmedi de şimdi mi büyük gelmeye başladı?
Ben sizi anlıyorum Sayın Adalı.
Ve anladığım için de, anlatmaya çalışıyorum.
Senin arkanda bir Yönetim Kurulun var. (Bu güne kadar ne yaptıklarına dair herhangi bir bilgim olmadı maalesef !...)
Senin arkanda Bakanlığın var…
Senin arkanda sıralamaya kalksak bir sürü ağababa var elini kolunu bağlayan.
Bilmez olur muyum?
Sırf genel müdürlere inat ne yanlış kararlar alınmış, ne kadar zarara uğratılmıştır Birlik?
Bir söylense…
Feridun Demsoy döneminden, Hasan Öztürkmen dönemine kadar.
Ve asıl mesele 20 milyon talebe karşılık ‘Ayırabileceğimiz en fazla bütçe 10 milyon liradır’ diyen İl Özel İdaresi’nin sözü.
Orada da bir başka sevdiğim isim var.
Onunla da 80’lerin sonunda tanışmıştık.
Sevgili Mehmet Menderes Karaduman.
İki sevdiğimiz isim arasında geçen önemli bir memleket meselesi. Biri ister 20, diğeri verir 10…
‘E, hatırımız için gelin 15’de anlaşın’ demek gelmiyor içimizden.
Vay be Güneydoğubirlik!...
Seni de soyup soğana çevirdiler de, adını da iflas koydular ya…
Ahirete ne kadar hesap birikiyor sevgili Gaziantepliler bir bilseniz.
Allah o hesabı vereceklere yardım etmesin inşaallah… |