Güneydoğu Anadolu’nun sosyal ve ekonomik anlamda gelişmiş şehri.
Güneydoğu Anadolu’nun sanayi şehri.
Güneydoğu Anadolu’nun eğitim şehri.
Güneydoğu Anadolu’nun turizm şehri.
Güneydoğu Anadolu’nun ve Türkiye’nin ve de dünyanın en yiğit şehri. (bknz. Tarih Sayfaları)
Bu özellikleri sıralamaya devam edebiliriz. Ama bir başka çok önemli husus, Güneydoğu Anadolu’nun en yoğun göç alan şehri…
Evet, en yoğun göç alan şehri…
Ne güzel ki, göçle gelen vatandaşlarımız aşında, işinde, eğitiminde. Başpınar Organize Sanayi Bölgesi başta olmak üzere birçok sanayi bölgesinde çalışmakta. Ama onların bu ekmek kavgası malum piçler tarafından dikkate alınmamakta etnik kökenlerinden dolayı sokağa dökülmek istenmekte ancak bu konuda başarı elde edilememektedir.
pe-KAKA, göçle gelen Kürt vatandaşlarımızı kendileri gibi bölücü sanmakta, onları molotof, taş ve sopalarla sokağa dökmek istemekte; polise, askere ve sağduyulu vatandaşı Gaziantep’te huzursuz edecek provakatif eylemler yaptırmak istemektedirler.
Bu güne kadar bu emellerine ulaşamadılar.
Bu gün ise asıl verilmek istenen mesaj;
‘Korkmayın. Bakın biz burada da varız. Eylem yapar, bomba patlatırız. Asarız, keseriz. Vurur kırar, dağıtırız. Siz de artık sokaklara çıkın. Eylem yapın. Gazi mahallesi gibi kurtarılmış bölgeler oluşturun’ demek ve de insanları buna inandırmaktır.
İşte tam da bu noktada, Şanlıurfa Suruç’tan, Mardin, Van, Bitlis, Muş ve Diyarbakır’dan gelen Kürt kardeşlerimize provakasyona uymamak, Ermeni tohumlarının kurduğu ve yönettiği terör örgütü pe-KAKA ve onun uzantısı oluşumlara destek vermemek, yaşadığı coğrafyanın ve toprakların kıymetini bilmek, okumak ve anlamak ve paylaşmak düşmektedir.
Sağduyuyu elden bırakmaları halinde bu şehrin Adana’ya, Mersin’e benzemeyeceğini çok acı tecrübelerle öğreneceklerdir.
Bu şehirde kurtarılmış mahalleler ve semtlere Güvenlik Güçleri izin vermeyecektir. Kepenk kapatma eylemi yaptırılamayacaktır. Korku vererek Gaziantepli sindirilemeyecektir.
Bu şehirde bu maya tutmaz.
Gaziantep ağlamaz,
Gaziantep korkmaz,
Ve Gaziantep yapılanları unutmaz.
İşte bunun için Gaziantepliye ve Gaziantep’te yaşayan herkese düşen görev; ya birlik olmaktır, ya birlikte yok olmaktır.
Bir zamanlar en çok sevdiğim sözlerinden birisi idi.
Şimdi göçle gelen kardeşlerime en samimi duygularımla ifademdir.
‘Ya sev, ya terk et!’