Üç Haziaran da yazdığım bu yazımı tekrar yazıyorum.. Nasılda bir,bir çıkıyor yapılan tesbitler...Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteci sayısını tam bilemiyorum ama Gaziantep özellikle Kilis, Nizip ve İslahiye gibi yerler neredeyse Suriye kenti olmak üzere...Bu sayının nerede duracağı ise belli değil. Belki bir yıl içerisinde milyonlarca Suriyeli Türkiye’de yaşıyor olacak. Türkiye bu kadar büyük bir kitleyi kaldırmakta zorlanır, zorlanıyor da...
Gaziantep Valisi Erdal Ata, aylar önce yaptığı açıklamada kentte 200 binin üzerinde Suriyeli'nin yaşadığını söyledi. Ülkelerinden kaçarak Türkiye'ye sığınan 4 Suriyeli'den birinin Gaziantep'te bulunduğuna dikkat çeken Vali Ata, "Burada yaşayan insanların bu kadar uzun süre kalacağını biz tahmin etmiyorduk. Görülen o ki bu süreç daha uzun süre devam edecek" dedi. Ve ediyor..özellikle sınırdan kaçak geçişler..
Suriyeli mülteci sorunu Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve hatta siyasi dengelerini olumsuz yönde etkilemeye başladı.. Özellikle Gaziantep, Kilis, Nizip ve İslahiye başta olmak üzere.. Bu nedenle konu ciddiyetle ele alınmak ve gerekli politikalar acilen üretilmek zorunda...
Bölgede , Suriyeli kadınların “kuma” getirilmesinden şikâyet eden sivil toplum örgütü temsilcileri, “Burada başıboş insan çok. Kapımız sadaka için çalınıyor, o gidiyor başkası geliyor, sokakta el açan insanlar. Hırsızlık olayları yaygınlaştı, fuhuş arttı, ikinci evlilikler arttı. Eşlerimiz huzursuz, kadınlar artık bir Suriyeli kadın görünce huzursuz olmaya başladılar.” Hastanelerde uzun kuyrukların oluşmasından şikayet eden temsilciler, gidişatı iyi görmediklerini söylüyorlar.. Özellikle kentimizde sosyal ve kültürel uyuşmazlıklar, kent ekonomisine vurduğu darbeler, gereksiz kira artışları, ucuz iş gücünün artması, sigortasız işçi sayısındaki patlama, dilencilik, fuhuş vb. konulardaki olumsuzluklar şehir merkezinin sıkıntılı hale getirilmesine neden olmaktadır..
Bölgede sınır güvenliğinin ve kaçak geçişlerin güvence altına alınması için gereğinin yapılması şehir yaşantısında yarattığı sorunlar karşısında gerekli önlemlerinin alınması lazım.. Aksi takdirde her geçen gün bu kontrolsüzlüğün daha büyük sorunlara yol açacağından kimsenin şüphesi olmasın.. Sınırdan gelip geçişler şu anda insan kaçakçılarının kontrolünde..
Savaştan kaçıp şehrimizde bulunan Suriyeliler, maalesef burada ucuz işçi çalıştırmak isteyen taşeronların eline düşmekte, çalışan işçilerin SGK güvenlik haklarının bulunmaması taşerona büyük avantaj sağlamaktadır. Bu insanların bir bölümü geçimlerini sağlamak için dilencilik veya fuhuş yollarından birini seçmektedir. Özellikle şehir merkezinde adım başı dilenci bulunmaktadır. Dilenci sayısındaki bu artış, insanların emniyetini tehdit etmektedir. Bu insanların vatandaş olarak herhangi bir resmiyetinin bulunmaması, ileride yaşanabilecek kötü olaylarda sıkıntı yaratacaktır. Yakın tarihte yaşanılan, birçok olay buna örnektir. Sosyolojik, ekonomik, siyasi, güvenlik boyutları var ve yük giderek artıyor.
Meselenin ilk boyutu, ekonomik. Mültecilerin Türkiye’ye ekonomik yükü şimdiden milyar dolarları buldu. Dolaylı maliyete bakıldığında tablo daha da ağırlaşıyor. Zaten istihdam sorunu yaşayan ülke, Suriye’den gelen milyon ucuz işgücü nedeniyle farklı maliyetler ile karşılaşacak. Mülteciler, bazı bölgelerde işsizliği artırdığı gibi, ücretleri de kontrolsüz bir şekilde aşağı çekecektir. İş gücü ve üretim açısından kayıt dışı ekonominin de buradan besleneceğini gözden kaçırmamak gerekir. Ve nihayet ev kirası bahanesiyle şehrimizde çıkan istenmeyen olaylar...
Diğer bir yandan gelen mültecilerin Türkiye'den çok yüksek bir beklenti içinde olmalarıdır. Gelenler arasında, yerel halkın kendilerine yardım etme zorunluluğun olduğu gibi bir algı içindeler.
Türkiye’nin mülteciler meselesinde karşılaşabileceği asıl sorun ise sosyal alanda yaşanıyor. Nispeten farklı bir kültürden gelen bu insanlar Türk toplumuna uyumda zorluk çekiyorlar ve bu zorluk tarafların birbirine şiddet de dâhil, reaksiyonu şeklinde kendisini gösteriyor.. İşsizlik ve diğer zorluklarla boğuşan mültecilerin suça bulaşma ihtimali de artık görüldüğü gibi yok değil...Bir an önce adım atılmazsa Gaziantep ve ilçelerinin durumu pek iç açıcı değil.. Gittikçe de kötüleşiyor..
|