Bizim ihtiyacımız olan yaşanabilir şehirler inşa etmek. Bu nedenle “marka şehir” kompleksini bir yana bırakıp bir an önce yaşanabilir şehirler kurmak için çalışmak gerekiyor!.. Çünkü artık beton yığınları arasında nefes alamıyor, boğuluyoruz
Şehirleşme adı altında hem doğayı hem de kendimizi harap ediyoruz. Hayatımız bu estetik ve fonksiyonellikten uzak beton yığınları arasında harcanıp gidiyor...
Yaşanabilir Şehirler İnşa Etmeliyiz
Kendimiz ve gelecek nesiller için yeni bir başlangıca ihtiyacımız var. Her şeyden önce kendimize neden yaşanabilir şehirler inşa edemediğimizi sormalıyız. Kendimizle hesaplaşmalı ve nefes alabildiğimiz, yaşanabilir kentler inşa etmek için bir an önce çalışmaya başlamalıyız.
Belediye başkanları, Oda başkanları da artık bunu anlaması gerekli: Şehir dediğin satılır bi’şey değildir ki marka olsun!.. Şehir dediğin yaşanabilir bi’şey olmalı, sadece ya-şa-na-bi-lir…Bir Nizipli olarak Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahinin Nizip için açıkladığı projeler beni heyecanlandırdı.. Şehircilikten nasibini alamayan Nizip... Fatma Şahinin projeleriyle inşallah bir ivme kazanacak diye umut ediyorum..
ÇÖP KAMYONU KANUNU[Kıssadan Hisse]
Bir gün bir taksiye atladım ve havaalanından hareket ettik. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önümüze çıktı. Taksi şoförü sert bir şekilde frene bastı, kaydı ve diğer arabaya çarpmaktan milim farkıyla kurtuldu.
Diğer arabanın sürücüsü camdan başını çıkartıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı. Ve gerçekten çok arkadaşçaydı.
Sordum: ‘Neden bunu yaptığınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastaneye gönderecekti.’ Taksi şoförü bana, simdi ‘Çöp Kamyonu Kanunu’ dediğim şeyi öğretti.
Şoför pek çok insanın çöp kamyonu gibi olduğunu açıkladı. Her tarafta çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlık, öfke ve hayal kırıklığı dolular. Çöpleri biriktikçe onu bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar ve bazen sizin üzerinize bırakabilirler.
Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın.
İşin ana fikri şu ki, başarılı insanlar çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler. Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla ‘size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için dua edin.’
Hayat %10 onunla ne yaptığınız, %90 onu nasıl alıp karşıladığınızdır.
Yüzünü güneşe dönen insan gölge görmez…
DUYARLI BİR BİRLİKTELİK OLUŞTURULMALI
“Türkiye’deki toplumsal duyarlılık niye gelişmemiştir?” sorusuna verilebilecek en iyi cevap Türkiye’ deki örgütlü yapı eksikliğinden kaynaklı olduğu söylenebilir. Her konuda olduğu gibi Gaziantep teki gazetecilik konusu da dahil topluma ait sorunlara karşı bir birlik oluşturma siyasi ve bürokrasi otoriteyi denetleyen ve sorgulayan sivil toplum kuruluşları fakiri bir ülke olmamızdan ötürüdür. Körü körüne itaat, hatırlı erkin verdiği kararlara boyun eğme bizde kronikleşmiş bir yapı almıştır. Karşı çıkma alışkanlığımız olmalıdır..Bu karşı çıkış devlete zarar verme derecesinde olmamak koşuluyla belirli ölçüler dahilinde yasalara uygun şekilde yapılmalıdır.. |