Eskiden yerel gazetelerin bir ağırlığı, ehemmiyeti ve kayda değer bir okuru vardı. Gazetede yazan şey, kanun maddesi gibi önemsenirdi. Diyorum çünkü o günler eskide kaldı bence..
Artık yerel habercilik ismi gibi yerlerde sürünüyor. Ölmüyor da. Şırıngayla, serumla ayakta duruyor. Bazıları basın ilan kurumundan aldığı ilanlarla günü kurtarırken bazıları da o gruba, bu ticari işletmeye, şu partiye, berideki belediyeye, ötedeki iş adamına koşarak ,reklam isteyerek, tutunarak hayatını devam ettirmeye çalışıyor.
Yerel gazete çıkarmak da ayakta kalabilmek de kolay bir iş değildir aslında. Bir takım zorlukları vardır ama, ayakta kalmak için neler yapılması gerektiğinde bilmek planlamak gerekir..
Yerel basın olarak önce siz birlik beraberliğinizi sağlayamazsanız...Ekip kuramaz, Planlı projeli çalışamazsanız ...Siyasiler ve güç merkezleri sizi öyle bir yönetir ki ne yükselirsiniz ne de düşersiniz...Sadece Birilerinin oyuncağı, borazancıbaşı olursunuz,
Ve inanın yaptığınız haberi, haberini yaptığınız kişilerden başkası okumaz. Okusa da kale almaz.
Şöyle bir baktığımızda daha doğrusu, bana göre gazeteciler arasında son günlerde girilen o polemikler haberler bazen çok gereksiz, içi boş ve sonuçsuz...
Genelde her taraf belki öyledir ama, Gaziantep te gazetecilik mesleği tartışılır konu haline geldi. Gün geçmiyor ki gazeteciler ile ilgili çok şey gündeme gelmesin. Bu kimin ve kimlerin işine yarar.. Daha doğrusu, haberin içeriği gazetecinin kendisi olmaya başlamış. Her şeyin balon köpüğüne dönüştüğü dünyamızda bunlara bir de gazetecilik mi ekleniyor diye sormadan edemiyor insan.. Ben kendi adıma gazeteciler arasında olan bu polemiklerin gereksiz olduğunu düşünenlerdenim. Bir konu üzerine tartışılır fikirler ve görüşler ayrı olabilir ancak bu karşılıklı hakaret içermeden yapılmalıdır. Birlik beraberlik içerisinde çözüm yolları aranmalıdır.
Bunları tüm gazetecilere eşit mesafede olan bir meslektaş olarak sevdiğimden yazdığımı da ifade etmek isterim.. Benim her zaman gazetecilerin birlik, beraberlik içerisinde olmalarını savunan bir yönüm vardır...Ve yerel gazetelerin yaşaması ve yaşatılması taraftarıyım.. Yazılarımı da zaman zaman bu minvalde yazıyorum
Bugün ekonomik sıkıntı içerisinde olan gazetelerin en önemli şikayetleri: resmi ilan pastasından pay alamamak, ticari ilan ve reklam yetersizliği, gazetenin ham maddesi olan kağıdı temin etme zorluğu, tiraj sorunu ve devletin yerel gazeteleri yeteri kadar desteklemediğidir.
Yerel yönetimlerin ve büyük ticari kuruluşların da bu konuda duyarlı olması gerekmektedir. Bugün Gaziantep’te bir kuruluş, fabrika veya hastane veya sermaye grupları, ilanını o bölgenin, şehrin herhangi bir yerel gazetesine değil de, ulusal bir gazeteye vermeyi tercih etmektedirler...Bana göre bu olay aslında gazetelerimizin birlik beraberlik sergilememelerinden kaynaklanan bir durumdur.. Bu da yerel gazeteler açısından olumsuz bir durum teşkil etmekte ve ayakta durabilmeyi sağlayacak ekonomik dengenin bozulmasına neden olmaktadır. Sürekli artan maliyetlerin yanında, gelir oranının giderek azaldığı bir ortamda gerçekten gazetecilik yapmak çok zor. Belki de asıl zorluk haber yapmaktadır. Bir başka yanından bakarsak, zor yanı da, kolay yanı da haberciliktedir belki. Hele hele; bin bir zorluklarla çıkan yerel gazetenin uzun yıllar ayakta kalabilmesi gerçekten çok daha zor...Zorlukları aşmanın yolu mücadele ve birlik beraberlikle hareket etmekten geçer..
Kentli bilinciyle hareket etmek, insanların birbirleriyle kavga etmesini değil, birlik içinde olmalarını sağlamak ve bu beraberliği pekiştirici bir tutum içinde olmak gerekir.. O zaman zor olan aşılır.... |