Yavaş yavaş gündem seçim olacak gibi.. Gündem, seçim olunca da ister istemez ilk göze çarpan ve hiç samimi olmadıkları açıkça belli olan insanlar piyasaya çıkmaya başlar..
Vallahi, Allah bu millete yardım etsin..
Halkla iç içe olmayan bu kişiler nedense seçimler yaklaştıkça yavaş yavaş boy göstermeye çalışırlar.. Belki de para ile gündem yaratmaya çalışırlar..
Maalesef dürüstlüğün, erdemin demode sayıldığı çıkarların ön planda olduğu şu dönemde duruşu ile örnek olan bir aday varmı dır
Şimdi şöyle bir düşünün...Bütün imkanlara sahipsiniz, malınız mülkünüz bankada belli miktarda paranız, İyi bir işiniz, yatırımlarınız vs. vs. kıskanılacak bir hayatı yaşıyorsunuz .Başkansınız . Rektörsünüz. .Milletvekilisiniz. .Sadece başkanların yanında boy gösteriyorsunuz.. Tüm bunlar yetmiyor milletvekili adayı olacaksınız..
Yıllar önce rahmetli İlhan Selçuk ,yaklaşan seçimler öncesi millet vekili adaylarının çokluğuna değinerek ; "İnsan doğası gereği hizmet görmeyi sever; hizmet etmeyi değil. Şimdi bu kadar aday çıkmış "ben hizmet edeceğim." diyor. Bana hiç mantıklı gelmiyor." demişti… Şimdi bu minval üzere düşünecek olursak.. Vatandaşın sorunları ile ilgilenen milletin meselesini bilen aday isimleri var mı bu söylenenler arasında…Adı milletvekilliğine geçen isimler arasında eski milletvekilleri, işadamı, rektörler başkanlar var....Bazıları idare ettikleri makamlarda bir çok şaibelerle anılmış.. Mahkemeleri devam eden isimler ile belki de para ile manşet yaptıranlar var..
Bu konu devam edecek…
SEÇİM SERBEST
Karadeniz kıyısında bir otele tatile gelen çift, birkaç günün ardından yemeklere isyan etmişler:
"Ne bu kardeşim, her gün hamsi de hamsi . Broşürünüzde bütün yemekler serbest seçim yazıyordu!"
Temel yanıtlamış: -"Seçim serbest beyefendi, ister yiyin ister yemeyin!"
SİYASET YAPIŞKAN GİBİDİR YAPIŞTIMI AYRILMAZ
Yıldırım Akbulut başbakanken bir gün gazinoya gider. gazinoda emel sayın şarkı söylemektedir biraz sonra Yıldırım Akbulutun yanına gelir sayın başbakanım istediğiniz bir şarkı varmı diye sorar. Yıldırım da SABİLE şarkısını ister. Emel Sayın şarkıyı bilemez. orkestraya sorar onlarda bilemez. Yıldırımın yanına gider başbakanım ben bu şarkıyı hatırlayamadım siz bir bölümünü okurmusunuz der.
Yıldırım da şarkıyı mırıldanır
Eller ayır SABİLE
Yollar ayır SABİLE
Gözler ayır SABİLE
Biz ayrılamayız..
ESKİ GAZETELER
Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı. Hemen oraya seğirtti. Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı :
-Papendreu seçimleri kaybetti. Hastaneye kaldırıldı...Bulgar zulmü devam ediyor. Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı...Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı...
Başhekim bu işten hoşlanmış :
-Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş.
-Efendim, demişler...Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.
Başhekim daha da hoşlanmış.. Dolaşmasını sürdürmüş. Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı!
-Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim. |