|
• PARDON, PARLAYAN YILDIZ MI DEDİNİZ?
|
Güneyin sıcak ve bereketli topraklarından Adana’da doğdu. Babası yüreği vatan sevgisi ile dolu bir komiser, annesi Anadolu’nun ruhunu almış bir ev kadını idi. Bozkırın tezenelerinden Niğde’de lise öğrenimini tamamladı. Profesyonel voleybol oynadı. Fırat Üniversitesi’ni bitirdikten sonra bir süre Erdemli’de beden eğitimi öğretmenliği yaptı. Master derecesini Fırat, doktorasını ise Marmara Üniversitesi’nde yaptı.2005 yılında Gaziantep Üniversitesi BESYO’da müdürlük yaptı. Barakalarda eğitim veren bölümün son derece modern bir binaya ve spor tesislerine kavuşmasında önemli işlere imza attı. Amatör Spor Kulüpleri, Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkâmil Belediyeleri’nin spor hizmetlerine verdiği destekler nedeniyle taltif edildi. Voleybol Federasyonu Milli takım alt yapı çalışmalarında bölge koordinatörü olarak görev yaptı. Ulusal ve uluslar arası alanda birçok bilimsel makalesi yayınladı.
Türkiye’de çalışan ve iş yapan herkesin başına gelen kaçınılmaz sondan adaletsiz, vefasız ve insafsız bir şekilde nasibini aldı. Gaziantep Üniversitesi Rektörü’nün zoraki cilalamaları ile “parlayan yıldız” dediği GAÜN’den uğradığı haksızlıklar, maruz kaldığı mobbing ve yazılsa roman olacak bir dolu yıpratma politikası ile Düzce Üniversitesi’ne giderek burada yine BESYO’yu kurdu, kısa sürede bu genç birimi Türkiye’nin gündemine soktu.
Bu idealist adam, dostum, hocam Doç. Dr. Kürşat Karacabey’den başkası değildi.
“Yıldız parlattığını” iddia eden siyaset heveslisi bay rektör, aslında “yıldız kaydırma makinası” gibi çalışırken “benim yalnız ve zavallı üniversitemin” yıllar süren talihsizliğine bireysel tarihime de bakarak bir çentik de ben attım.
Gaziantep’ten gitmesi için her yolu denedikleri o Kürşat Hoca, bakın ne yaptı:
Önceki gün, İspanya’nın Eğitim Bakanlığına ait CISC (ConsejoSuperior de InvestigacionesCientíficas) birimi ((http://www.webometrics.info/en/Contact_Us) tarafından Dünya’daki ülkelerde görev yapan bilim insanlarını yapmış oldukları bilimsel çalışmalara göre sıraladı.Türkiye de en başarılı 2000 bilim insanı içerisinde Gaziantep Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokul Müdürlüğü görevini de yürütmüş ve başarılı işlere imza atmış Doç.Dr. Kürşat Karacabey ‘de yer aldı.Üstelik bu listede yer alan Türkiye’deki tek spor bilimcisi olarak hepimizi inanılmaz derecede gururlandırdı.
Şimdi anladınız mı yıldız cilacısının, aslında yıldız suikastçısı olduğunu.
Bana göre son 10 yılda bir tek bilimsel makalesi bulunmayan, hepimizin bilim tarlası olan GAÜN’ü, akıl almaz bir şekilde 3-5 kişi ile yönetenler, Diyarbakır’da bizimki gibi yerel bir gazetede yemek yazıları yazan hanımdan siyasete yön vermeye çalışan, eşinden mobingci başı yaratanlar, cemaate karşıymış gibi dururken, onların menajerliğini yapanlara paye verenler şimdi ne diyecekler doğrusu çok merak ediyorum.
Çakma, cemaat fobisi algısı ile kendilerini aklamaya çalışan bu tayfa sorsun bakayım Karacabey’e, cemaat kimdir, GAÜN’de ne yapmıştır, kimler, hangi ikbal hedefiyle nasıl alınmış, nasıl satılmıştır? Bu adamların önce cemaati kullanıp, Karacabey gibi insanları perişan ettirdikten sonra, şimdi cemaat mağduru olduklarını söylemeleri ve bu yönlü bir mağduriyet yaratmaları komik değil midir?
Adam, şimdi siyasette birinin eteğine yapışarak, korkudan unvan değiştirme derdinde.
Orayı yönetirken, kaydırdığı yıldızlar 1000 kilometre öteye düşüyorsa, milletvekili olursa soluğu adı “dünyanın sonu” anlamına gelen Şili’de alırız galiba…
Ne demiş Ziya Paşa, “erbâb-ı kemâlî çekemez nakıs olanlar, rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan" |
|
07 Şubat 2015 |
Okunma Sayısı:4853 |
|
|