Hayat seçimlerimizden ibarettir. Yaşadığımız her an bir seçim yaparız. Mesela dışarıda olmak yerine, bilgisayarın başında veya gazete köşesinde bu yazıyı okumayı seçmeniz gibi. Halk otobüsüyle gitmek yerine lüks bir araba ile gitmeyi seçmiş olmak da bir seçimdir. Her seçim yaptığımızda geri kalan her şeyi elemiş oluruz. Seçim yapmak sorumluluk almaktır. Seçtiğiniz şeyin sonucuna katlanmanızı gerektirir. Herkes kendi seçimini kendisi yapar. Bana seçim hakkı verilmedi diyen insanlar da, aslında karşı çıkmayı değil uyum sağlamayı seçiyorlardır.
Bir insanın seçme özgürlüğünü elinden alırsanız onun bütün gücünü almış olursunuz. Seçim yapmak bir güçtür. Elinden bu gücü alınan veya layığı ile kullanamayanlar, hayatının sorumluluğunu da başkalarına vermiş olurlar.
İnsanlar seçimlerini nasıl ve neye göre yaparlar?
Seçimler genellikle bilinçli olarak değil duygusal olarak yapılır. Neden öyle yaptın? Diye sorulduğunda çoğunlukla verilen cevap şöyledir; içimden öyle geldi, bunu daha çok sevdim, bir yakınlık hissettim veya hiç bilmiyorum.
Bir kız hiç sevmediği ama görünüşüne aldandığı bir adamla evlenmişti. Oysa etrafında bir sürü düzgün olan insanların teklifi vardı ama o gidip kesinlikle hiç anlaşamayacağı birisini seçti. Doğal olarak evlenir evlenmez pişman olup mutsuz bir hayat yaşamaya başladı. Neden o kişiyi seçtiğini sorduğumda verdiği cevap çok ilginçti.
“Bilmiyorum sanki o an aklım hayır derken dilim beni dinlemeyip evet dedi” demişti. O kadar şaşkındı ki, birkaç yıl sonra gördüğümde hala neden onu seçmiş olduğunu anlayamıyordu. En sonunda kısmet herhalde deyip geçmişti.
Seçim yapmak deyince aklıma hep o kız gelir. O zaman idrak edememiştim ama şimdi neden onun bu seçimi yapmış olduğunu anlayabiliyorum. Çünkü evlilikte mutlu olunacağını düşünmüyordu ve gidip en mutsuz olacağı adamı seçmişti farkında olmadan.
Seçim yapmak anlık bir şeydir ama o anı belirleyen alt yapı çocukluğa kadar gider. Hep aynı sonuçları aldığı halde, hep aynı şeyleri hissedip yapan insanlar vardır. Ne kadar mantıklı olarak düşünüp yanlış olduğunu görse de, karar anı gelince içgüdüsel olarak aynı hatalı kararı verebilir insan.
Oy vermek de bir seçimdir...İyiye veya kötüye.. Dileyelim temennimiz hep iyi olsun...
Ne diyelim kısmet. .
BU BİR HASTALIK
Dünya kadar para harcadığı halde, listeye bile giremeyen adaya soruyorlar :
"Durum nasıl ? "
"Lanet olsun, bir daha partilerin önünden bile geçmeyeceğim" diyor.
Aradan dört yıl geçiyor, bakıyorlar ki bizim ki adaylığa yeniden soyunmuş.
" Ne o? diyorlar."
Ne olsun hastalık...
BU NASIL BİR TARIM FUARI
Fuarların, kentlerin ülkelerinin gelişimine doğrudan katkı sağlayan, o gelişmeyi hızlandıran bir değer olduğu hepimiz biliyoruz..
Bu kentlerin, ülkelerinin olduğu kadar dünyanın da ilgisini çeken, dünyanın takip ettiği ve uluslararası buluşmaların gerçekleştiği kentler olduğu da bir gerçek...
Ancak, 5 şubatta açılan tarım fuarının uluslararası çapta olmadığı da acı bir gerçek!
Peki, kenti yönetenler veya söz sahibi olanlar gerçi çoğu katılmadı ama açılışına katılanlar bu uluslararası olmayan fuar için ne diyorlar. |