7 Haziran seçimlerine giden zaman azalıyor.
3805 sandıkta, 1 milyon 2 bin 362 seçmen oy kullanacak.
Bizim millet siyaseti çok sever ya, herkes kendince bir hesap tutturmuş gidiyor.
Seçim toto yapıyorlar güya.
Bir çok değişkeni bulunan bir genel seçime giderken, “şu olursa bu olur” deyip yumurtaya kulp takmanın anlamı yok. Kadınların altın günündeki dedikodular dahi bunlardan daha anlamlı. Geçmiş seçimlerden çok farklı bir iklimde gidilen sandıktan çıkacak sonucun şaşırtıcı olacağına inanmakla birlikte, gelin biraz rakamların diline kulak verelim.
2011 genel seçimlerinde AKP yüzde 61 ile 519 bin oy topladı
2104 yerel seçimlerinde ise yüzde 54.70 ile oylar 490 bine geriledi.
Arada 7 puanlık bir düşüş olmuş.
Bu sürede CHP 2011 seçimlerindeki yüzde 19.43 (163 bin oy) oranını 2014 seçimlerinde yüzde 21.50’te taşıyarak oy sayısını 192’e getirmeyi başarmış.
2011 seçimlerini 9.49 yüzde ve 80 bine yakın oyla tamamlayan MHP 2014 yılında 11.90 yüzdelik ve 106 bin oya ulaşmış.
2011 seçimlerine bağımsız adayla giren şimdiki HDP yüzde 5 ile aldığı 42 bin oyu 2014 yerel seçimlerinde 6.20 ve 55 bin sayısına çıkarmış.
Mesele genel seçimlerde 8058 oy alan Saadet Partisi, yerel seçimde oyunu 3 katına çıkararak 25 bine kadar gelmiş.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde:
AKP yüzde 60 = 475 bin oy
CHP yüzde 30 = 228 bin oy
HDP yüzde 11 = 83 bin oy gibi sandıkları zorlayan rakamlara ulaşmışlar.
İktidarın gücü, ekonomisi, ekonomik veriler, demokratikleşme arzuları, yeni anayasa gibi faktörlere rağmen AKP oylarında başlayan küçük düşmelerin; ekonomi yönetimine müdahale, dış politika açmazları, iç güvenlik yasası, yolsuzluklar, yandaş kayırma, otoriterleşme ve Sünnileştirme eğilimi, başkanlık sisteminin diktatörlük olarak algılanması ve çözüm süreci, aday listelerinin yarattığı hoşnutsuzluk gibi değişkenlerle daha büyük kopmalara neden olacağını söylemek için siyaset bilimci olmaya gerek yoktur. İthal adayların geçen dönemden daha fazla dile getirildiği AKP’nin işi kolay değil anlayacağınız.
CHP açısından bir çok ilde yapılan önseçimlerin yarattığı sinerji, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun emeklilere ve banka borçlularına yönelik toplumda yankı uyandıran vaatleri, alkışlı, kedili seçim kampanyasına erken başlaması bir avantaj olarak görülüyor.Meh
MHP’de liste başı adayı Ümit Özdağ ile yakaladığı heyecanı koruyarak 2 milletvekili sınırını sonuna kadar zorlamak peşinde.12 Eylül öncesi siyaset yapan isimlerin de geri döndüğü parti, çözüm sürecine yönelik endişelerle birlikte oy patlaması yapacak gibi görünüyor.
Flaş isimleri listesine dahil ederek listenin başına Celal Doğan gibi bir markayı getiren HDP’de kuşkusuz tüm hesapları alt-üst edecek potansiyele sahip. İkinci sıra adayı Prof. Dr. Mahmut Toğrul’un, Pazarcıklı bir alevi-kürt olması CHP’nin aleyhinde gibi görünse de Türk solunun desteğini alacağını bildiğim HDP, barajı kesinlikle aşacaktır.
Böyle bir tablo Gaziantep’in dengelerini değiştirir mi?
Evet…
En azından para babalarının değil, halkın vekilleri seçilir.
Yani şehre yeni bir film gelir… |