Birçok kent daha doğrusu yaşanabilir kent olabilmemiz için sahip olduğumuz eserlere bakmalıyız....Kentte olması gereken ve insanların taleplerini karşılayacak birçok yerlerin olması lazım. Kentte yaşam için öncelikle.. Meydanlar, parklar, dinlenme alanları, spor salonlarını görmek gerekir...Ve özellikle trafikte düzelme
Şehirlerin betonlaştığı zamanlarda, insanlar yeşile hasret kalır.
Bizde bu hasretlik var..
Müthiş bir betonlaşmayla beraber şehirde yaşayanların bir takım toplumsal ihtiyaçları açıkça belirginleşir...
Otoparklar, Spor Alanları, Kültür Merkezleri, Kongre Salonları, Tiyatro ve Sinema Salonları, şehre girenler, şehirden çıkanlar, inanç, doğa, tarihi ve kültürel değerler, turizm....
Şehirlerin tanıtılmasında, bunlar önemli etkenlerdir.
Şimdi Gaziantebi, biraz düşünelim!
Gaziantep’te, sözü edilen ve toplumsal ihtiyaçlarımızı gideren nelere sahibiz?
Gaziantep’te, övünebileceğimiz nelere sahibiz ve ne kadar sahipleniyoruz?
Tarih, inanç ve turizm kenti olduğumuzu her fırsatta dile getiririz.
Tarihi ve turistik dokuyu koruma adına neler yapıyoruz...
Spor adına neler var. .Kentle barışık olmayan bir Gaziantepspor..
Bu konuda, Belediye Başkanı Fatma Şahine büyük bir görev ve sorumluluk düşüyor.....
En azından, şehir yaşayanlarının, kamuoyunun kendisinden beklentileri yüksektir bunu sayın Fatma Şahinin bilmesini isterim...Şehirde yaşayan bir vatandaş olarak bende şikayetlerimi bildirmek istiyorum..
Görüntü kirliliğine sebep olan bazı reklâm panoları düzeltilmeli,
Kaldırımda yürüyenlerin çokça şikâyetçi olduğu, esnafların mallarını kaldırımlara dizerek, yaya geçişlerini engellediği, özellikle engelliler için...
Yaya geçişlerine ayrılan yerlerin, araçlar tarafından işgal edildiği, trafik karmaşası
Şehre estetik olarak hava kazandıracak, nahoş görüntülerin olmadığı, övünmeyi gerektirecek bir yapımızın olması gerektiği,
Şehrin birçok tesisleri üzerinden sağlanan rantlar nedeniyle, fırsat eşitliğinin sağlandığı bir anlayışın, bir bilincin oturtulması gerektiği, Özellikle mantar gibi türeyen yeşil alanlar içindeki kafeler...Ve kentin eskiden övünç kaynağı olan Gaziantep spora duyarsız kalınmaması...
Gelecek kuşaklara bırakılacak, güzel, yaşanabilir bir şehir bırakılması konusunda, Fatma Şahine büyük sorumluluk düşmektedir, üstesinden gelmesi gerekmektedir.
Sahibi olduğumuz bu güzelim şehri, elbirliğiyle kendinden söz ettirecek, övünmemizi sağlayacak, insanımızın ihtiyaçlarını karşılayacak eserler, mekânlar ortaya çıkarmalı ve koruma adına herkes gücünün yettiğince, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir.
Şehrimizdeki kalan yeşil alanlarımızı AVM'ler, rezidanslar ve diğer gereksiz projeler için katledilmesine göz yummayın , parklarımızı geri alın..
Kentsel dönüşüme günümüzde maalesef sadece inşaat ve müteahhit unsurları şeklinde bakılıyor. İşin diğer taraflarına bakılmıyor. Bu işin kültürü var, medeniyeti var, örf ve adetleri var. Bunlar bir toplum için son derece önemli unsurlar ve bir anlamda toplumun olmazsa olmazları. Aksi takdirde toplumun dinamikleri yok edilir..
Kentleri yalnızca “yaşamın idame ettirildiği” alanlar olarak görüp onların cansız bir varlık olduğuna inanmak şehirlerin tarihsel rolünü fazlaca hafife almak demektir. Zira kitlelere ruh veren onları harekete geçiren, kentlerdir. Her yenilik şehirlerde başladığı gibi her yenileşme hareketi yine başladığı yerde başarıya ulaşır.
Bu yazımı Fatma Şahinin seçildiği ilk sıralar yazmıştım.. Geçtiğimiz günlerde kendisiyle görüşme fırsatı buldum ve birçok projenin hayata geçirildiğini,yeni kültür merkezleri.. Toplu konut projeleri, İlçelere Parklar ve salonlar yapıldığını öğrendim.. Sizce bu yazının yazıldığı tarihten itibaren yani Fatma Şahin’le gelen kentte değişiklik başka olmuş mudur. |