Hard Power politikası ile Suriye meselesinde eline yüzüne kan bulaşmış dış politikadaki ‘değerli yalnızlık’ resmen iflas etti. Dış basını tarıyorum Türkiye’nin Suriye’ye bakış açısını IŞİD’i durdurmaya değil, PYD’ya karşı olacağı üzerinde duran yorumlar var…
Hafta sonu Carablus ve Kobani sınırında idim. Karkamış Asker 24 saat nöbette. Karkamış’ın karşısında bulunan Carablus’ta çıplak gözler görülebilen evlerde İŞID bayrakları var. İlçede yaşayanlar, IŞİD’li keskein nişancıların Kanaslar ile evlerin damlarında dolaştığını ancak koalisyon uçaklarının burayı vurması nedeniyle ortadan kaybolduklarını söylüyor. Örgüt, Carablus’un etrafını mayın ve dikenli tel ile kapatmış. Suriye Sınırı’nın 3 metre yüksekliğinde beton duvarla örülmesi fikri tartışıladursun bu Karkamış Sınırı’nda çoktan hayata geçirilmiş durumda. Sınırda büyük bir beton kitle anında inşa edilmiş.
Dün öğle bülteninde ana haber kuşağında İŞID’ın olası bir müdahaleye karşı derin hendekler kazdığını söylüyordu. Evet gerçekten de büyük iş makineleri ile Carablus’ta derin siperler kazdıklarını bizzat gördüm… Karkamış Mezarlığı’nın sol tarafındaki köprünün hemen arkasında viraneye dönmüş evi görünce ne olduğunu sordum, yoğun çatışmaların olduğu dönemde o evin İŞID karakolu olduğunu ancak PYD tarafından imha edildiğini söylediler.
Karkamış’tan sonra rotamız Kobani Sınırı oldu. Kitlesel basın açıklamasına neredeyse Türkiye’nin her yerinden gelinmişti. 3 kilometrelik bir araç kuyruğunu sabırla bekleyerek Atmenek Köyü’ne geldik. Atmenek’te profesyonel askerlerden, jandarma komandolarından oluşan bir birlik görev almıştı. Askerlerin başındaki binbaşı tüm ısrarıma rağmen Kobani’den gelenleri görüntülemek için tel örgülere biraz daha yaklaşma isteğimi ısrarla red etti. Benim için klasik bir yanıt olan “kaymakamdan izin alın” demesine sadece gülmekle yetinsem de o fotoğrafı ne yapıp edip yanımdaki tele sayesinde çektim.
Atmenek’de iken Kobani’den gelen bir yaralı ile hamile kadının yakınları sık sık askerle tartışma yaşasalar da verilen izinle orya giden ambulans her ikisini de alarak Suruç Devlet Hastanesi’ne götürdü. Suruç’taki seyir tepesinin önündeki bir alanda zırhlı birliklerin hazır kıta bekletildiğini gördüm. Biz ayrılırken YPG’nin, Kobani’yi İŞID’ten tamamen temizlediği ve 15 kişilik grubun sığındığı evin havaya uçurulduğu bilgisini aldık.
Kobani’de hasar görmemiş bir tek ev yoktu.
Kanton en yüksek tepesine dikilen YPG bayrağı da buna işaret ediyordu.
Bölge sıcak günlere gebe…
İflas eden Suriye politikasının en reel yansıması sıfır noktasında.
İnanmayan gider görür… |