Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Gaziantep Ticaret Odası (GTO) ve Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Başkanlığı (GAİB), Haziran ihracat rakamlarını değerlendirdiler. Bunu yaparken rakamları, “Gaziantep Ekonomisi” özeline indirdikleri için 4.4’lük artışı “bir çok değişkene bağlı olarak” umut verici olarak nitelendirdiler.
Ekonomide tüme varım olup biteni anlamak için yeterli olmayacağına göre, kendi lokalizasyonumuzu bir yana koyup büyük fotoğrafa bakmak gerekiyor.
TÜİK verilerini incelediğinizde ihracatın Mayıs ayında yüzde 18.8, yıllın ilk 5 ayı itibariyle geçen yılın aynı dönemine göre 8.4 oranında gerilediğini görüyoruz. Türkiye bu dönemde 61.5 milyar dolar ihracat, 88.5 milyar dolar ithalat yapmış. Dış ticaret açığımız 27 milyar dolar. Üstelik dış ticaret açığının altın ihracının azalması, enerji ithalinin daralmasıyla ilk 5 ayda 9.7 seviyesi ve 26.9 milyar dolar olarak gerçekleştiği iyimser bir dönemden geçmemize rağmen Gaziantep için ihracat artışı sevinçle karşılandı.
Ortadoğu, Suriye, Irak, Rusya, Yunanistan’ın durumu gibi bölgesel dengeleri aynı potaya koyduğumuzda Haziran ayı ihracat rakamı gerçekten de fena görünmüyor. Ancak geçtiğimiz yılın yine aynı dönemine göre AB ile yaptığımız ihracatımızın yüzde 21.3 azalması, en çok ihracat yapılan otomotiv sektöründe yüzde 30 düşüşün yaşanması, aylık bazda 2 milyar dolarlık ihracatın gerçekleştiği kıymetli madende bunun mayıs ayında 500 milyon dolarda kalması, demir-çelik ihracatının yüzde 40 gerilemesi üzerinde de uzmanların ve ekonomi yönetiminin geniş çaplı bir değerlendirme yapacağını umuyorum.
2015 yılının 7 Haziran seçimlerine kadar olan bölümü ekonomide durgunlukla geçti. Bundan sonra da koalisyon veya erken seçim senaryoları ile durgunluğun devam edeceği sanılıyor. Eğer, Kasın ayında bir erken seçim olursa bu durgunluk 2016 yılını da görür diye düşünüyorum. Yılın ilk yarısında 276 bine yakın çek karşılıksız çıkmış. Bunun rakamsal karşılığı 10 milyar 700 milyon lira tutarında. Geçen seneye göre karşılıksız çeklerin oranı yüzde 48 artmış.
Siyasi belirsizliğin, ekonomiyi kısa ve orta vadede etkileyeceği apaçık görülüyor. Dönemsel ihracat rakamlarındaki artış yerine ithalat, kapasite kullanımı vb. gibi kriterler ve makro ekonomik rakamları hesaba katmak, alınması gereken tedbirler konusunda yol gösterici olacaktır.
Rakamlar dışında, üretim ve istihdamın devamı için GSO’nun 2001 yılında ilan ettiği “Yeniden İhracat Seferberliği” ile yeni pazarlara açılması kaçınılmaz gibi görünüyor… |