“Bir cumhuriyetin tam demokratik cumhuriyet olabilmesi için, gönüllü birlikteliklerle bir arada bulunan o ülke halklarının tüm kesimlerinin, çoğulcu özgür iradeleri ile katılımcı olarak yönetim ve denetim süreçlerine doğrudan katıldığı, demokrasiyi tüm sivil kurum, kuruluş ve kadroları ile var ettiği ve çok kimlikli, değişik inançlı ve çeşitli kültürlerin bir mozaik oluşturacak şekilde bir arada yaşamasına olanak veren bir devlet yapılanmasının gerçekleştirilmesi gerekir.”
Böyle bir tanımlama karşısında insanın aklı duruyor. Cumhuriyetin klasik tanımlaması genel oy sistemi ile seçimler neticesinde belirli yetki ve süre için seçilmiş hükümet ve başkanını öngören rejim biçimidir. Bürokratik – halk – demokratik – sosyal demokrat – sosyalist –federal v.b Feodal sistem devrildiğinden bu yana çeşitleri saymakla bitmeyen ve bir o kadar da tanımı olan rejim şekli. Antikçağ cumhuriyetlerini konu dışı tutuyorum.
Darbe dönemlerinden sonra ortaya çıkan anayasal değişikliklerin de oylama neticesinde kabul edildiği ve 1982 anayasası gibi %90 lar üzeri oya sahip bir anayasa bile habire değiştiriliyor ise, iktidar sahipleri her zaman muhalefette kalanlar tarafından diktatörlükle suçlanıyor ise, çoğu durumlarda ortaya çıkan görüntülerin -resmi ve resmi olmayan kutlama- ,neden yadırgandığını da anlayamamak normal gibi geliyor.
Halkın tüm kesimlerinin temsilinin mümkün olması sağlanabilir mi? Mali kesimin, sanayi kesiminin, tarım kesiminin, işçi kesiminin, memur kesiminin v.b tüm kesimlerin toplumda sahip oldukları sayı orantısında temsili sağlanabilir mi? Sağlandığını varsaysak bile hükümet tüm kesimlerin çıkarını temsil edebilir mi? Kamu servetinin hangi kesimler tarafından yönetileceği ve hangi kesimlerin ne kadar faydalanacağı belirlenebilir mi? Sor sorabildiğin kadar ama cevap nerede?
İktidar erkine sahip olan kesimler elbette kendilerinin çıkarlarına öncelik vermek ve tüm düzenlemeleri kendi kesimleri lehine yapmak için tüm imkanları kullanmak zorundadır. Diğer kesimler de kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeyi meşru görerek cumhuriyet rejimi içerisinde cumhuriyetin uygulanış şeklini değiştirmek için savaşım vermek zorundadır. Bu, sadece bir ülke içinde değil ülkeler arasında da savaşımlar konusudur. Bunun en yakın örneği Türkiye Cumhuriyeti ile Suriye Arap Cumhuriyeti örneği olabilir.
Sonuçta cumhuriyet bir rejimdir , bu rejimin hangi kesim ya da kesimler tarafından yönetildiği elbette kamu servetinden aldıkları pay oranına göre belirlenebilir.
|