Dünyada ve Özellikle Türkiye’de iyi şeyler olmuyor... Savaşlar, açlıklar ve haksızlıklar alabildiğine çoğalmış durumda..Gaziantep’teki. istatistiklere göre boşanmalar, cinayetler, aldatmalar hatta adi ve hırsızlık suçlarında kap kaç olaylarında cezalar arttırılmasına rağmen geçmiş yıllara göre belirgin artmalar yaşanıyor. Eskiler ahir zaman derlerdi... Herhalde ahir zaman dedikleri şu anda yaşadığımız zaman olsa gerek.. Çünkü olaylar çeşitlenerek artmış durumda...Bizde de varsa yoksa siyaset ve onun getirdiği yalanlar dünyası..
Erken seçim...Tekrar seçim.. Yeniden seçim.. Adı ne olursa olsun..
Seçimlere çok az bir süre kala yine yalanalar havada uçuşuyor...
Bol keseden vaad atma yarışı. Birbirine iftiralar had safhada. Yalaka. Parelel.. İhaleci..
Milletvekili aday adaylarının öyle projeleri var ki, mesnetsiz ve gerçekleşemeyecek türden. Baktığınızda ise ..Sosyal medya..Bilbord ve manşet kahramanları..
Ama vaad etmek de ölçüyle, tartıyla ve parayla değil ki bizim siyaset anlayışımızda.
At atabildiğin kadar. Sanki adetten olmuş. Nasıl olsa alkışlanıyor...
Bir hizmet etme yarışı, hizmet etme heyecanı ve isteği var ki sorma gitsin.
Tüm milletvekili aday adayları yanıp tutuşuyorlar. Bunu temcit pilavı gibi ha bire gündeme getiren birkaç tetikçileride var.
Bu uğurda birbirleri ile amansız bir şekilde savaşıyorlar. İllede ben hizmet edeyim. .Ne hizmet aşkı ama..
Farklı vaadler de yok değil.
Bu güne kadar iki kişilik ekibi bile yönetmemiş, halk içine çıkmamış, kimseye selam vermemiş milletvekili aday adayları , bir orkestra şefi gibi dirayetle şehri, hatta Türkiye’yi yöneteceğini vaad ediyor?. Valla hiç kusura bakmasınlar benim gördüğüm siyaset bu.
Biz kimi seçiyoruz sahiden....Seçilmek,
Yasalara göre görevin gerektirdiği belirli şartlar çerçevesinde herkese serbest... Gerçekten serbest mi?
Şimdiki milletvekili aday adayı olanlara bir bakın.. Ya her zaman onlar vardır.. Yani mezara gidene kadar onlar aday olur, çünkü memlekette onlardan başkası hizmet edemez. Bu tüm partilerde neredeyse aynıdır.. Yada şöyle bir düşünün,
Orta halli, dar gelirli bir kişi veya siyaseten icazetli kişilerin dışında milletvekili adayı olmayı isteyebilir mi, düşünebilir mi? Tabii ki hayır. Ha istisnalar kaideyi bozmaz ama aday adaylığından daha da öteye gidemez.. Sadece kendini tanıtır..Bir yerlere gelmek hesabı kitabı ile..
Ailesini geçindirmekte zorlanan, geçim derdi kabus gibi tüm yaşantısını zaptetmiş bir kişi böyle bir istekte bulunamaz ve hatta hayal bile edemez.
Peki kimler milletvekili adayıdır... .
Bir halk deyimimizle "tuzu kuru" kişiler. Kendini reklam etmek isteyenler.. Seçimden sonra beklentisi olanlar..
Maddi tatmine ulaşmış da, manevi tatmin arayışında olanlar. Genelde siyaseten icazet almış kişiler...
Veya; genelde de böyle bir konumu maddi ranta dönüştürme sevdasında olanlar…
Birde şu var ki .Siyasette “denenip de başarısızlığı kanıtlanmış, memleketine bir faydası olmamış bir adayla”, “denenmemiş ama başarılı olma iddiası ve heyecanı ile ortaya çıkan bir aday arasında” fark vardır..Duyuyoruzki eski vekiller tekrar aday oluyorlarmış..Sormazlarmı adama memlekete ne hayrınız oldu da tekrar aday oluyorsunuz. Bırakın da memlekete millete faydalı olacak insanlar aday olsunlar...
Başlarda vatan millet Sakarya söylemleri ile gelenleri çok gördük ne yaptılar. Ev bir daha ev arsa bir daha arsa araba bir daha araba.. Yakınlarına ikbal..Vs..vs..
İşte genellikle bu tür kişilerdir, böyle bir seçim ortamında halka hizmet sevdasına ve yarışına tutulanlar. .İstisnalar kaideyi bozar mı.. Pek bozmaz.
Onlara alkış tutanlarda iş, aş sevdasında olan vatandaş..
İnşallah memleket bu seçimle huzur bulur ve bu ölümlere sebep olanlar, Ölenlerin kanında, ağlayan anaların ve çocukların göz yaşlarında boğulurlar.... |