Son günlerde içimden yazı yazmak hiçmi hiç gelmiyor. Bölge ateş çemberi içinde.. Ortadoğu’da kan akmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu geniş bölgeyi içine alan bu ölüm siyaseti Türkiye’de de devam ediyor. İnsanlık bitiyor, hayatlar bitiyor ama ölüler üzerinden politika sürüyor!
Uluslararası menfeaat örgütlerinin, kanın durmasını istemediği bölgelerde demokrasiden ve barıştan söz ediliyor. Ne var ki, takip edilen istikametin demokrasiyle ve barışla uzaktan yakından ilgisi olmadığı görmezden geliniyor. Ortadoğu’da çocuklar ölüyor. Terörü ve onun destekçilerini kutsayarak barış aranıyor. Kurulan her birlikteliğin , her hayalin içine, "demokrasi" kelimesi yerleştiriliyor. Demokrasiyi getireceğiz, demokratik çözüm, demokrasi platformu, Bölgeye barış gelecek gibi...
İstiyorum ki, tüm Ortadoğu'yu kırıp geçen kardeş kanı, kan davası yurdumdan, vatandaşımdan uzak dursun. Aynı mahallede düşman olmasın konu komşu birbirine. Manavı, bakkalı kısaca herkes yer bulsun, ekmeğini kazansın. Yarın hayata kim veda edecek hangi göçmen çocuğu suda boğulacak diye düşünmesek ne olur?
İnsan anlamıyor, yediğinden mi, içtiğinden mi, havasından mı, suyundan mı ama tüm Ortadoğu'ya hakim beynelmilel bir vurdumduymazlıkmı söz konusu. Hep oyuna gelmeler, hep daha beter olmalar, her gelen liderin gideni aratması..
Sadece bugün değil tarihte de bu bölge her zaman savaşların en yoğun olduğu bölgelermiş, bilinen ilk yazılı anlaşma olan Kadeş anlaşması bu bölgede yapılmış. Bugün ki Suriye topraklarını Hititler ile Firavunlar Mısır'ı arasında paylaşmış. Müslümanlar ve Hristiyanlar Haçlı Seferleri neticesinde bu bölgede savaşmış. Şah İsmail ile Yavuz bu bölgede karşılaşmış...
İşin en ilgincide, dikkat edin nerede Müslüman bir ülke varsa hepsinde karışıklık var! Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Suriye, Ürdün, İran, Yemen, Libya, Tunus, Cezayir, Pakistan ve Afganistan…
Nedense bu ülkeler hiç rahat yüzü göremiyor! Hep savaş.. Hep terör.
Ya bombalar patlıyor, ya darbeler yapılıyor, ya masumlar idam ediliyor, ya kirli tetikler çekiliyor, ya da kim olduğunu bilmediğimiz insanlar terörist olarak ortalığı kana buluyor! Nedeni ise, dünyanın kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 34'ü de Ortadoğu*da. Petrol tüketimi 2003'te günde 66 milyon varilken, 2020'de 119 milyon varil olacak. Ortadoğu petrolünün kalitesi bir hayli yüksek ve maliyeti de ucuz.. Amarika son bir yılda 66.3 milyar dolarlık silah satışıyla dünya şampiyonu oldu. Bir yılda satışları üç'e katlandı. Mısır'a F-16 ve Harpoon füzeleri satacak. Dört yılda 90 milyar dolarlık silah sattığı Arabistan'la yeni satışlar için anlaştı. ABD'li diplomat Peter Van Burden "Irak için ürettiğimiz uçaklar sayesinde Seattle´da birçok insana iş imkanı sağladık. Ohio'da M1 tanklarının yapıldığı üretim kapanacaktı. Bu tankları satmamız gerekiyordu ve Irak'a sattık. Böylece hem sanayiimizin zarar görmesini, hem de birçok insan işsiz kalmasını önledik." dedi.
Dış basından Vice News "ABD Irak'a silah ve araç satıyor. Bunları IŞİD ele geçiriyor. Sonra ABD tekrar satış yaparak bu açığı kapatıyor" diye haber yaptı.
Tabii ki bu senaryolar emperyalizmin hesabı. Ortadoğu bu hesabın tutmasına daha ne kadar çanak tutacak bilinmez.. Ortadoğu kan kokuyor.. Umarım tüm Ortadoğu bu kan gölünden bir an önce çıkar.. Başta Türkiye olmaz üzere..
|