Bizim Gaziantep’te yaşam alanlarına ihtiyacımız var. Bizim ihtiyacımız olan yaşanabilir şehir, yaşanabilir bir Gaziantep inşa etmek olmalı. Bu nedenle Gaziantep’te kuru, kuruya söylenen “marka şehir” kompleksini bir yana bırakıp bir an önce yaşanabilir Gaziantep’i kurmak için çalışmak gerekiyor!.. Çünkü artık beton yığınları arasında nefes alamıyor, boğuluyoruz..
Gaziantep, ağaçlarıyla nefes alabilmeli, sahip olduğu doğal güzellikleri koruyabilmeli, tarihin izlerini hissettirmeli; anlatmalı kendi geçmişini, yaşanmışlıkları, gerçeklikleri. Yaşam alanlarımız olmalı.. Kısaca yaşanılır kent nasıl olmalı diye bakarsak "yaşanılır kent" kavramından, sokakları temiz, altyapısı güçlü, yeşil alanları oldukça fazla, park, otopark sorunu olmayan ve çeşitli kültür, sanat, spor etkinliklerinin çeşitliliği ile ön planda hizmetleri olan kentler olarak algılamaktadır.
Bizde, büyük hırslarımız ve çıkar hesaplarımızla kentleri yordukça kentler de bizi yoruyor. Plansız ve kontrolsüz şehirleşme insanların soluk alma şanslarını azaltıyor. Çevre yetersizliğine bağlı ruh ve beden hastalıkları giderek artıyor. İnsanlar tek tek ve birlikte dünyaya sadece kendi çıkarları penceresinden bakarak iş yapınca kısa vadede kazançlı görünseler de uzun vadede kendi gelecek kuşaklarına zulüm ediyor ve yaşanılır kent olmaktan uzaklaşıyoruz. Neticede, doğru çalışmayan ya da yetersiz çalışan kurumlar, kendi çıkarından başka bir şeyi dikkate almayan insanlar, nasıl tepki göstereceğini bilemeyen kalabalıklar bir araya geliyor ve hayat çekilmez oluyor....Hayat çekilmezliği birazda yaşam alanlarının yokluğundan kaynaklanıyor. Ve biz, şehirleşme adı altında hem doğayı hem de kendimizi harap ediyoruz. Hayatımız bu estetik ve fonksiyonellikten uzak beton yığınları arasında harcanıp gidiyor..
Kentte vatandaşın yaşayacağı, sokakların yaşam bulacağı, kültürünün model olacağı, yaşam alanlarının bolca olduğu bir Gaziantep düşlemek ,istemek en büyük hakkımız diye düşünüyorum..
Çünkü sokak yaşamıyor, mahalle yaşamıyor.. Kimse bir yerlere gitmiyor, gidemiyor , birbirinden bir şey istemiyor Gaziantep’te
Köylünün biri şehir dışına çıkar ve yoldan geçerken bir bina görür ve kaç kat olduğunu merak eder saymaya başlar 15. kata geldiğinde oradan geçen adamın biri
Heyy ne yapıyorsun
Köylü
Kaç kat olduğunu sayıyorum
Adam
Her kat 10 TL kaç kat saydın
Köylü düşündükten sonra
6 kat der
Adam
Ver 60 TL
Köylü verir ve uzaklaştıktan sonra gülerek
Hahahahhh kandırdım seni halbuki 15 kat saymıştım |