Bu yazımı 10 Nisan 2014 te yazmışım değişen çok şey .. Bölgede gazetelerin haberciliği genelde ajanslara bırakması ve muhabir kadrolarının daraltılması hepimizce malum bir durumdur. Bu durum yerel basının geniş haber ağlarının oluşmasında ve vatandaşa aktarılmasında büyük engel teşkil etmektedir.
Bir çoğumuz biliriz seksenli ve doksanlı yıllarda haberi doğrudan ilk kaynağından kendi muhabiri vasıtasıyla alan gazetelerimiz artık tümüyle haber ajanslarının eline terk edilmiş durumda. Tüm gazetelerde aynı haber hatta çoğu zaman başlıklar bile aynı.. Ajansın yazdığı şekilde..Gaziantep’te bir gazeteyi okuduğun zaman diğerlerini okuma gereği duymazsınız genelde içerik hep aynıdır.
Eskiden yerel gazete muhabiri, haberini yapıp gazetesinde yayınlardı. Yaygın ya da ulusal basın da o yerel gazeteden haberi kopyalardı. Şimdi ise olay tam tersine döndü. Büyük ve yaygın haber ajansının muhabiri haberi yapıyor, yerel gazete ise o haberi kopyalıyor.
Bunun en büyük sebebi yerel gazetelerin muhabir çalıştıracak kadar güçlü bir mali yapıya sahip olmaması.
Muhabirin aynı zamanda REKLAMCI olarak görev yaptığı dergi ve gazeteler, sayıca çok olunca dolayısıyla reklam-haber ayırımını ortadan kaldırmış oluyor. Bu da haberin kalitesini düşürüp bazen de haberi, haber olmaktan çıkarıp tümüyle reklam haline dönüştürüyor. Gaziantep’te en çok bu yöntem uygulanıyor...Gördüğüm ve bildiğim kadarıyla..
Bana göre, Ülkemizde yerel habercilik şu anda bitme noktasına gelmiş durumda. Tamamen maddiyata veya reklam veren kurum ve kuruluşlara kısmen de olsa bağlılık, gazetelerin tarafsız habercilik yapmasını engellemektedir. Yerel gazetelerin bazı haberleri ve daha doğrusu gerçekçi bir gazetecilik yapmaları birazda onların mali açıdan rahatlamalarına bağlı..
Düşünün, çevremizde o kadar çok örnekleri var. Mesela,Bir gazeteci, herhangi bir yönetici veya bir kuruluşun başındaki şahıs daha sonra bana reklam vermez diye kurum ve kuruluşların yaptığı yanlışları yazamıyorsa o bölgede basın özgürlüğünden söz edilebilir mi? Bu böyle değil mi...
Maddi bakımdan iyi durumda olan,veya reklam veren firmalara yakın olan bazıları tarafından, “bir tek benim yayın organlarım ayakta kalsın, diğer gazeteler yok olup gitsin” anlayışıyla gazeteciler arasında dayanışmanın olmadığıda bu konuda etken değilmidir...
Yerel gazeteyi veya tv kanalını zor durumda bırakmak, zorlamak hatta bazılarının ilanlarını keserek yayın yapmasını engelleme yoluna gidilmemelidir.
Aralarında dayanışma birlik beraberlik olmayan gazeteciler ve basın kuruluşları bu konulara el atmadığı sürece yerel basın erimeye hatta yok olmaya doğru hızla gitmektedir..
Üstüne üstlük internetin ve her evde bir bilgisayar olmasının getirdiği kolaylık gazeteleri kötü etkiledi. İnsanlar artık okuyacakları haberleri internetten takip eder oldu. Sosyal medya aracılığı ile yazılan yorumlar, yapılan söyleşiler, etkinlikler toplum üzerinde gazetelerden oldukça etkili olmaya başladı..
Yerel derken buna yerel tvleri de katıyorum.. Bence artık iyi şeyler olmalı.. Yerel basın projeler üretmeli.. Ürettiği projelerin içinde halk olmalı onların ilgisini çekecek doneler bulunmalı. Birliklik sağlanırsa güçlü adımlar atılır diye düşünüyorum. Proje üretenler her zaman kazanır. Umarım gazete okurluğu artar tv kanallarımız izlenir. Şimdilik diyeceğim tek şey iyi dilek, umarım herkes daha çok okur ve okuma alışkanlığı artık ülkemizin benliğine yerleşir. Umarım yerel gazete yöneticileri, tv yöneticileri güzel projeler üretirler.. Olmayacak bir şey değil.....
|