Geçen sene tahıl ve kuru gıda alıp stok edenler yani 100 milyarlık kırmızı mercimek alanlar 200 milyar para kazandılar. Hemde 4-5 ay gibi kısa bir sürede bu paranın vergisi, SSK primi yok, riski yok. Daha öncede hazineye ait arazileri kendilerine göre imar yapıp, parsellediler, senetle sattılar.
Devlet kurumları bu araziye alt yapı hizmeti götürdü, vurguncularda milyarlarca para götürdüler. Bu paranın da vergisi yok, SSK primi yok, çalışmadan, terlemeden yorulmadan temiz kazanç.
Peki 30 sene yaşayan memur, esnaf, işçinin son durumuna baktığımızda en iyi durumda olanın bir evi, bir arabası var. Yani 50-60 milyarlık serveti var. Her dönemde vurguncular karşısında aciz kalan siyasilerin, vurguncuların pahalandırdıkları ürünleri almayın, yemeyin diyor. Hazine arazisini satan, stokçuluk ederek yüzde 300 kar eden vurgunculara sen herhangi bir yaptırımda, cezai müeyyide de bulunma. Bizlerden bu gıdaları almamamızı yemememizi iste. Vallahi bu yöneticiliği, bu idareciliğin sizden çok daha iyi yaparım.
Antep'in eski yöneticilerinden Battal Bey bir gün açık Buğday Arasası'na gelir, bakar ki arasada hiç buğday yok, oradaki esnafa sorar buğday gelmiyor mu? der.
Buğday geliyor derler. Gelen buğdayı stokcular götürüyorlar.
Battal bey buğday arasasının ortasındaki tut ağacına seslenir. "Bak tut, sana söylüyorum. Yarın bu arasa buğday dolmasa bu arasayı kelleyle dolduracağım” der.
Battal bey bir gün sonra arasaya gelir, arasa buğday dolmuş, uncular buğday, fırıncılar un, insanlar ekmek almaya başlamış. Acı olan şu ki bu vurguncuların elde ettikleri haksız paradan dolayı toplumdan itibar görmeleri, bu toplumun insanlarına fitre, zekat vermeleri bunu içime bir türlü sindiremiyorum. Bu vurguncular devam ettikçe bu ülkede ne toplumsal barış, nede adaletli paylaşım olmayacak. Taki bir Battal Bey bulana kadar.
Canımız daha çok yanacak. Bizden söylemesi.
Neredesin Battal Bey? |