Konya maçında saha içinde basit bir pas hatasından kaynaklanan tartışmanın, karşılaşmanın heyecanıyla devre arasında soyunma odasına kadara taşınması ve futbolcular arasında kavgaya dönüşmesi; bir futbol takımında zaman zaman olabilecek normal olaylar arasında görülebilir.
Bu tür olayların basit bir “aile kavgası” gibi düşünülmesi gerekir. Buna benzer, gerginliklerin ve tartışmaların her takımda olması normalidir. Aslında kimsenin yaşanmasını istemediği bunun gibi olaylar hem Gaziantepspor’da hem de diğer tüm takımlarda ne ilk kez ne de son kez yaşanıyor.
Yıllarını bu takıma vermiş, takımının en kötü günlerinde her türlü fedakarlığı yapmış, hatta performansıyla A Milli Takım’a çağrılmış bir takım kaptanını azletmek bence bir Turkcell SüperLig ekibini idare etmekte olan Yönetim Kurulu ve Teknik Heyet’ten asla beklenmemesi gereken bir tavırdır.
Mehmet Polat gibi değerler kolay kolay kaybedilmemelidir.
Gaziantepspor Yönetimi, bu konuda adaletli davranmak zorunda.
Elbette Tabata’da bizim için büyük bir değerdir. O da bizim bir evladımız.
Ama Gaziantepspor Yönetimi evlatları arasında eşit sevgi ve adaletli paylaşımı yerine getirmedi. Adil olmayarak bir futbolcuyu kazanma uğruna çok önemli bir başka futbolcuyu kaybetmeyi göze aldı.
Asıl yapılması gereken bu olayı hiç büyütmeden, hatta stadın dışına çıkmasına bile izin vermeden Teknik Direktör Nurullah Sağlam veya Başkan İbrahim Kızıl’ın bu iki futbolcuyu bir araya getirerek, “aile içi” çözüm bulunmasıydı.
Mehmet Polat’ın incinen onuru, takım içerisindeki sarsılan gurur ve otoritesinin bu futbolcuyu ne kadar olumsuz etkileyeceği herkesin malumudur. Mehmet Polat’ın 2. kaptanlık görevi tekrar iade edilmelidir.
Tabata’ya geldiği günden bu yana gösterilen özel ilgi ve her zaman “star oyuncu” konumunda değerlendirilmesinin sorunun esas kaynağını teşkil ettiği iddiaları gerçek ise o zaman bu duruma neden olanların takıma yarar yerine en büyük zararı verdiklerini bilmeleri gerek.
Sonuç olarak ‘kaş yapalım derken göz çıkarılmıştır.’
Gaziantepspor’daki bu sorunun acilen çözüme kavuşturulması gerekiyor.
Bekleyip, hep beraber göreceğiz. |