Hayatım boyuncu yaklaşık 15 seçim gördüm. Bu seçim kadar heyecansız ve isteksiz seçim dönemi yaşamadım. Seçmenin çoğunluğu ne yapacağını, kime oy vereceğini bilmiyor.
Siyasilerimiz; sağ olsunlar halkın güveninin ve güvencini yitirmişler. Halk kime inanacağını, kime güveneceğini bilmiyor. Siyasilerde bunun farkındalarki varoşlarda yaşayan seçmene nasıl yaklaşacağını bilmiyor. Varoşlarda yaşayan seçmenleri "yem bekleyen” tavuk gibi görüyor. Tavuktan söz açılmışken, "Kuş Gribi" çıktığında tavuk satışları dibe vurdu. Zamanın Meclis Başkanı ve Tarım Bakanı tavuk satışlarının artması için Meclis lokantasında tavuk yediler, bu tavuklar sağlıklı dediler. Buna kimse inanmadı, kimse tavuk almadı. Halkın güvendiği ve inandığı bir gazeteci çıktı "Bu tavuklar sağlıklı, bana inanın güvenin, yeyin dedi" Tavuk satışları üç katına çıktı.
Varoşlarda her gece en az iki veya daha fazla kiracının evi, ev sahibi tarağından sokağa atılırken, yiyiğidi kuru soğana muhtaç ederken, Merkez Bankası Başkanını Gaziantep'e getirsen bu halk sana "ŞAMARI" indirecek. Bu "ŞAMARIN" nemasını kim görecek onu tamda ben bilmiyorum.
Bu halkı yolunacak tavuk görenler 29 Mart'ta kimin "yolunacak tavuk" olduğunu göreceğiz. Varoşlara oy istemeye gittiğinizde ne sözü veriyorsunuz ki oy isteyesiniz.
Ben şahsen mecvut Belediye Başkanının yerinde olmak istemezdim ve kesinliklede aday olmazdım.
Şimdi kim kazanacak derseniz, bugün seçmeni sandığa götüren parti seçimi değil belediye başkanını kazanır. Ben bu halka her zaman inandım, inanıyorum ve güveniyorum. 2
9 Mart'a kadar bindiğimiz gemiye bir Kaptan, bulunduğumuz sürüye bir Çoban bulunmazsa halk sandığa gitmeyecek bizden söylemesi. |