Aslında haftanın değil yılın gündemi ekonomi desek yanlış söylemiş olmayız. Türkiye 2019 yılında hareketli iç ve dış gelişmeler yaşadı. Yerel seçimler adeta genel seçimlere dönüştü. Şimdi vatandaş seçilen belediye başkanlarından hizmet bekliyor. Genelde vatandaşın temennisi analar ağlamasın işsize iş verilsin, aşsıza aş verilsin, ekonomi düzelsin. Genel olarak sorunun büyüğü bu, bunlar düzelirse her şey düzelir. 2019 yılında en büyük problemimiz,ekonomiydi.2020 de artık bir şeyler yapılsın istiyor vatandaş. Pahalılık aldı başını gidiyor. Geçen sene bir kilo et ne kadardı şimdi kaç lira. Geçen sene asgari ücret 2 bin 20 idi şimdi 2 bin 400 olmuş. Aradaki 400 lirayla geçinme çok zor. Onun için her şeyden önce ekonomi düzelmeli. Birçok insan eve bir şey alamıyor, çocuğuna harçlık vermiyor. Bunun yanında memlekette yaşam alanlarımız olmalı. Kısaca artık belediyelerden sokakları temiz, altyapısı güçlü, yeşil alanları oldukça fazla, park, otopark sorunu olmayan ve çeşitli kültür, sanat, spor etkinliklerinin çeşitliliği ile ön planda olan ve özellikle istihdama yönelik hizmetler bekliyoruz. Ve en önemlisi de, yaşanabilir bir kent olabilmemiz için yaşadığımız kentin ağaçlarını korumalı ve ağaçları ile nefes alabilmeliyiz, Şehrin sahip olduğu doğal güzellikleri koruyabilmeli, tarihin izlerini hissettirmeliyiz. Memleketimizde buram buram kokan öyle bir tarih var ki bunlar artık değerlendirilmeli. Vatandaş 2020'de belediyelerden eften püften değil dişe dokunur projeler bekliyor.

MEMLEKETTE SEVİLEN SİYASETÇİ OLMAK

Vatandaşın gönlünde iyi siyasetçi, iyi bir belediye başkanı, iyi milletvekili, iyi bakan olmak için, öncelikle muktedir olduğunu vatandaş nezdinde ortaya koymak zorundadır. Bu bağlamda, vatandaşı kazanmanın ön koşulu gündemi yakalamak, beklentilere cevap olabilecek söylem yerine eylem gerçekleştirmektir. Vatandaş sevdiği bir siyasetçide en başta ulaşabilirlik ve hizmet istiyor. Memlekette sevilen siyasetçilerin ortak özelliği, doğal ve samimi olmalarıdır. Mesela Gaziantep'te rahmetli Mustafa Taşar'ı sevdiren mütevazı ve halk tipi refleksleridir.

ESNAF VE ÇİFTÇİ SAHİPSİZ

Esnafa, çiftçiye destek olması gereken kurumlar öyle umursamaz bir tavır içindeki, esnaf, çiftçi kendini yalnız ve sahipsiz hissediyor. Evet, esnaf ve çiftçi sahipsiz. Çiftçinin temsilcisi kim Esnafın temsilcisi kim? Tüccarmış, esnafmış, çiftçiymiş samimi söylüyorum kimsenin böyle bir derdi yok. Maalesef yok. Esnafların bağlı olduğu esnaf odalarından, çiftçilerin bağlı olduğu Ziraat odalarından bir ses çıkıyor mu? Aidat istemek dışında.

NİZİP DEVLET HASTANESİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sağlık sistemine değinerek "Şimdi sıkıysa herhangi bir hastane, hastayı kapıdan geri çevirsin. Böyle bir şey yok. Geri çeviremez. Bakın buna özeli de dahil, çeviremez. Eğer böyle bir muamele yapıyorsa bedelini öder" dediği halde akşam Nizip Devlet Hastanesine doğum için gelen hastaya serum takılması gerek bebeğin hemen alınması lazım diyerek acil durumdaki hastaya Gaziantep'e gitmesini söylüyorlar ve doktorun olmadığını Doktorun Gaziantep'te olduğunu belirterek ambulans falan vermeden hastaya yolu gösteriyorlar. Bu tür Acil hastaların haklarını kim koruyacak. Sayın Milletvekillerimizin ve ilgililerin bu önemli konu üzerinde duracaklarına inanıyorum...