Tecrübelerle sabittir ki, kendi haline bırakılan gelecek ancak geçmişi tekrarlar. Değişim ancak ve ancak şimdi olabilir, kendinde olabilir fakat gelecekte olmaz.

İnsanlar, amaçlarını gerçekleştirmek için kararlı adımlarla yollarına devam edip, bunda inat ederlerse hem başarıya ulaşır hem de toplum tarafından takdir edilirler.

Kararlılık zaten bir amaç doğrultusunda ortaya çıkar. Kararlılık hayata bir anlam ve başarı katmaktadır. Unutmamalıyız ki zor anların kararı, geleceğin zaferi olabilir.

Sonu belli olmayan bir yol değilmidir hayat. Önümüze ne zaman, neyin çıkaracağını bilemeyiz. Bazen kolayca yol alabileceğimiz gibi, bazen engeller aşarak geçeriz hayat yolundan. Kimi zaman düz ve zorlanmadan, kimi zaman da bizi düşürmeye çalışan taşlı çakıllı yollardan geçeriz, canımızı yakan dikenli yollardan ve keskin virajlardan da.. Neticede başarmak güzeldir. Her başarı projesi başlangıçta hayaldir. Bir tarafınız onu gerçekleştirebileceğinden emindir, diğer yanınız tereddüttedir. Bir yandan gerçekçi olup hayallere kapılmamaya gayret gösterirken, bir yandan hayallerimizi kovalayacak cesareti kendi içimizde üretmeye çalışırız. Bunu yaparken geçmişte yapılan hatalardan dersler alarak.

Zor değildir aslında, hayatın sıfır noktasından başlamak. İçimizdeki inanç, irade ve kararlılık yeterlidir.

Şems ne demiş,

Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme... Nereden bilebilirsin hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

'Var olanla mutlu olmayı becerebilen birey elindekine şükredip umuduna sarılarak iki yakasını bir arada tutarken kahırlanmadan yaşar..

Unutmamak lazım, bizim hayatımızı şekillendiren, tercihlerimizdir. Karşımıza çıkan her durumda verdiğimiz kararlar bizi dünyada nasıl yaşayacağımızı, mutlu olup olmayacağımızı gösterir. Verilen yanlış kararlar, bizi kötü bir yola; doğru kararlar ise iyi bir yola sokar.

Kişinin herhangi bir konunun sonucundan emin olamama halidir kararsızlık. İnsanın yaşam enerjisini tüketen durumların başında gelir maalesef. Kararsızlık hayatımızı zorlaştırırken, beraberinde bir konformizmi de getirir, üstelik sizin çoğu zaman büyük bedeller ödemenize sebep olur.

Maalesef bir çok insan hayalini kurdukları başarı hikayelerini yaşayamaz. Bunun en önemli nedenlerinden biri; hiç harekete geçmiyor olmaları. Bilgi tek başına sizi geliştirmez. Sizi asıl geliştiren, bu bilgilerin size ne kattığını ve hayatınızı ne şekilde değiştirebileceğini görmektir.

Bir şeyi bilmekle onu nasıl yapacağınızı bilmek arasında büyük fark vardır. Harekete geçmediğiniz sürece, bilgi de zeka da hedeflerinize ulaşma konusunda bir katkı sağlamaz. Başarı, yaşam içerisinde aldığınız kararlara ve attığınız adımlara bağlıdır.

Eğer kararınız, hayallerimizin ve hedeflerimizin peşinden gitmek ve harekete geçmek olursa, başarıya ulaşmamanız için hiçbir sebep yok.