Hiç birimiz insan üstü yaratık değiliz. Her birimiz bir diğerimiz kadar insanız korkularımızla, gel -gitlerimizle, öfkelerimizle, günah ve sevaplarımızla. Kalbimiz ve beynimiz arasında sıkışırken kendimizi arayışlarımız var.
Düştük, kalktık, yara aldık, isyan ettik, kızdık, bağırdık, küfrettik, büyüdük, çocuklaştık. Zaman zaman deniz olduk kabardık, sonra dinginleştik. Ve gördük ki, insan ancak bu şekilde öze inebiliyor, bu şekilde aralıyor ruhunun perdesini.
O halde, korkularımız neden? Neden kilitli kapıları zorlamaktan, yara almaktan, yaraya dokunmaktan korkar olduk? Ayrık otları temizleyip rengarenk çiçekleri ekme zamanı gelmedi mi yaşam bahçemize?
Bugün böyle, yarını hiç birimiz bilmiyoruz.
O halde, neyin bize ne getireceğini ya da götüreceğini umursamadan çıktığımız yollarda buluşalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sosyolog Neslihan KARAYILAN
ÖZDE Kİ BİZ
Hiç birimiz insan üstü yaratık değiliz. Her birimiz bir diğerimiz kadar insanız korkularımızla, gel -gitlerimizle, öfkelerimizle, günah ve sevaplarımızla. Kalbimiz ve beynimiz arasında sıkışırken kendimizi arayışlarımız var.
Düştük, kalktık, yara aldık, isyan ettik, kızdık, bağırdık, küfrettik, büyüdük, çocuklaştık. Zaman zaman deniz olduk kabardık, sonra dinginleştik. Ve gördük ki, insan ancak bu şekilde öze inebiliyor, bu şekilde aralıyor ruhunun perdesini.
O halde, korkularımız neden? Neden kilitli kapıları zorlamaktan, yara almaktan, yaraya dokunmaktan korkar olduk? Ayrık otları temizleyip rengarenk çiçekleri ekme zamanı gelmedi mi yaşam bahçemize?
Bugün böyle, yarını hiç birimiz bilmiyoruz.
O halde, neyin bize ne getireceğini ya da götüreceğini umursamadan çıktığımız yollarda buluşalım.