Yasaklardan önce İstanbul'dan Anadolu’ya adeta göç dalgası başladı. İstanbul Anadolu’ya dağılırken bir kısım da tatil yörelerine gidiyorlar. Yasaklar bitince hepsi tekrar İstanbul'a dönecek. İnşallah virüs için gezinti turu başlamış olmaz. Temennimiz yasaklar varlıklı olanlar için bir tatil bileti, olmayanlar içinse yoksullukla mücadele olmaması.

BİR BİLDİKLERİ VARDIR

Bankalar, noterler, fabrikalar, muayene istasyonları açık, zincir marketler açık, icra daireleri açık, fıstık hali açık, inşaatlar çalışacak kargolar oteller hava alanları açık şehirler arası seyahat % 50 serbest. Bankalar faizden vazgeçmeyecek vatandaş bankaya gidemeyecek. Sokağa çıkma yasağı varsa vatandaş nasıl gidecek? Yasak varsa banka ve diğerleri niye açık? Bir garip yasak ama hayırlısı. Bir bildikleri vardır devlet büyüklerinin

GEÇ KALINMIŞ BİR KARAR VE

Tam kapanma olması gereken geç kalmış bir karar umarım faydası olur. Ama kiralar, faturalar, krediler, borçlar mutlaka ertelenmeli, küçük esnaf desteklenmeli, çalışmak zorunda olanların aşılanması yapılmalı. Eğer vatandaşın dar bir kesimi dengeli ve yeterli besleniyorsa geri kalanların riskli konumu gelir sizi de bulur. Koronavirüs krizi her anlamda eşitsizlik üzerinden beslenmemeli. Unutmayın hepimiz aynı gemideyiz Siz isterseniz çelik kıyafetlerle gezin. Çevrenizde bulunan dar gelirli insanlar bunlardan yoksun ise siz hiç bir zaman riskten kaçamazsınız. Zaman yardımlaşma zamanı. Allah bu milletin yardımcısı olsun.

YARDIM ETMEK ÜZERİNE

Yardım etmek güzeldir, Allah herkese nasip etsin. Yardım ederken de insanları rencide etmeden gizli bir şekilde yapılmalıdır. Ben reklam gibi sosyal medyada yardımları paylaşan kişilerin başkalarını özendirme amacıyla yaptığına inanmak istiyorum Şov amaçlı yapılan yardım edileni rencide ettiği gibi edene de bişey kazandırmaz. Her şeyimiz sahte ve gösteriş üzerine kurulu. İşimiz gücümüz dedikodu ağız dalaşı. Hatta yardımlar bile gösteriş ve fotoğraf. Odalar bu süreçte üyelerine sahip çıkmalı dükkanlarına kilit vurup kepenklerini kapatan esnafa destek vermelidir. Bu sıkıntılı günlerinde onların sesi, soluğu olmalıdırlar Zaman sen, ben kavramını bir kenara bırakma zamanı.

3 MAYIS DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ

Bir gün 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününü basın çalışanları olarak daha iyi şartlarda kutlamalarını diliyor ve umut ediyorum.

Basının, olayları doğru, yansız ve hızlı bir biçimde yansıtmak, toplumu aydınlatmak, eksiklik ve aksaklıkları sorgulamak, yönetilenle yöneten arasında köprü vazifesi üstlenmek gibi önemli bir görevi vardır. Maalesef şimdi mesleki değerleri önde tutarak gazetecilik yapmanın zorlaştığı bir süreçten geçiyoruz. Koronavirüs nedeni ile ekonomik daralma ve durgunluk, işsizlik, toplumun kırılgan kesimlerini iyice genişletti. İşveren, işçi, esnaf, günlük çalışanları etkiledi. Her sektör korona virüsün etki alanına girdi. Bu süreç, özellikle gazeteciler ve özellikle yerel basını çok etkiledi. Her koşulda görevini yapmaya çalışan gazeteciler hastalık riskine rağmen çalışıyorlar. İlkeli gazetecilik yapmamın bedelini zaman, zaman ağır bir şekilde ödeyen meslektaşlarımın Dünya basın özgürlüğünü daha iyi şartlarda kutlamalarını temenni ediyorum. Toplumu aydınlatan basın kuruluşlarımızın, bu zor süreçte yaşadığı sorunların çözümüne yönelik, hükümetin destekleme yapması gerekiyor. Yerel ve ulusal basın kuruluşlarımızda görev yapan basın emekçisi zor şartlar altında toplumu aydınlatma görevini yerine getirmeye çalışıyor”

Demokrasi söz konusu olduğunda, basınında özgür olması gerekmektedir. Gazeteci meslektaşlarımızın daha iyi koşullarda çalışmalarını, daha iyi imkanlara kavuşmalarını canı yürekten diliyorum.