Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

GAÜN’de Tarım ve Teknoloji kongresi

Haber Giriş Tarihi: 27.06.2019 16:54
Haber Güncellenme Tarihi: 07.12.2023 02:48
Kaynak: İHA
GAÜN’de Tarım ve Teknoloji kongresi

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Araban Meslek Yüksekokulu tarafından bu yıl birincisi düzenlenen Uluslararası Sürdürülebilir Tarım ve Teknoloji Kongresi’nin açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, “Coğrafyamız, vatanımız bize atalarımız tarafından bırakılmış bir miras değildir. Tam tersine çocuklarımıza sağlıklı devretmek üzere bırakılan bir emanetimizdir” dedi.

GASTRONOMİ ŞEHRİ OLMAK KOLAY DEĞİL

GAÜN Rektörü Prof. Dr. Gür, konuşmasında, “Coğrafyamızı, vatanımızı miras gibi görüp harcı halim kullanmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Eğer biz bunu doğru kullanmazsak gelecekte çocuklarımıza bu emaneti rahat bırakamayız. Gaziantep şehri, gastronomi baş şehridir ve bununla da onur duyuyoruz. Gastronomi şehri olmak o kadar kolay değil. Birincisi özellikle toprağın bizlere bahşettiği güzel, kaliteli ürünler olacak. İkincisi deneyim ve beceri birleşecek ve bunlardan ortaya çıkan sanat eserleriyle güzel bir gastronomi mutfağı oluşacak. O yüzden Gaziantep’teki gastronomi baş şehrinin unvanı devam edebilmesi için iyi topraklarda, korunmuş analizlerle güzel ürünler vazgeçilmezdir.

MODERN SİSTEMLE TOPRAĞI YENİDEN İŞLEMELİYİZ

Anadolu coğrafyasının çok verimli bir toprak olduğunu ama maalesef mirası koruyamadığımız için küçük hesaplar üzerinden arazilerin gittikçe verimsizleştiğini kaydeden Prof. Dr. Gür şunları söyledi: “Teknolojik dünyadaki sizin elinizdeki imkanlar ve parasal değeriniz sizi açlıktan koruyamayabilir. Bunun en açık örneğini yakın zamanda yaşadık. Şu anda dünyanın gayrisafi milli hasıla açısından, milli gelir açısından en yüksek geliri olan 2 milyonluk Katar’da gıda ambargosu konuldu ve açlıkla neredeyse kırılacaklardı. Ta ki Türkiye onlara el uzatıncaya kadar. Eğer siz kendi tarımsal üretiminizi yapamıyorsanız demek ki dünyanın en zengini olmanız bir anlam ifade etmiyormuş. O yüzden bize düşen, bir taraftan tarımsal üretimdeki doğru yönetimle toprağı korumak, tohumlarımıza sahip çıkmak. Sürdürülebilir tarım politikalarıyla toplulaştırılmış ve devlet politikası olarak da hangi ürünlerin ekileceğine net olarak karar verilmiş bir politika olması lazım. Diğer taraftan da artık çağ dışı kalmış yöntemlerle toprakları organik tarım adı altında tembel bırakmak yerine modern sistemle toprağı yeniden işlemek. Bütün bunların hepsini bir arada yapmamız gerekiyor.”

Kongre Başkanı Doç. Dr. Erdihan Tunç, günümüzde işbirliğini teşvik etmek ve bunu başarının anahtarı olarak görmek gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Bu anlamda INCSAT-1 Kongresi, genç araştırmacıların, kendi alanlarında uzmanlaşmış uluslararası üne sahip bilim insanlarının bilgi ve deneyimlerinden yararlanarak yeni çalışma konularına ilişkin fikir edinme fırsatları bulmaları, ayrıca farklı üniversitelerden çalışma gruplarının biraraya gelerek ilgili alanlarda yeni çalışmalara öncülük etmesi açısından da oldukça önemli. INCSAT-1 kongresinin değerli desteklerinizle başarılı ve verimli olacağına inanıyoruz.”

TARIMA EN FAZLA MALİ DESTEĞİ AYIRAN KALKINMA AJANSIYIZ

İpekyolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Burhan Akyılmaz ise konuşmasında, Türkiye’nin tarımsal ürün çeşitliliğiyle, tarıma dayalı imalat sanayisiyle, tarımda entegre kaynak verimliliği uygulamalarıyla, organik tarım çalışmalarıyla dünyadaki tarım alanındaki en önemli ülkelerden biri konumunda olduğunu söyledi. Dr. Akyılmaz, “Bugün Türkiye tarımını teknolojiyle, moderniteyle birleştirdiğinde dünyada tarım alanında en büyük payı alan ülkeden birisi durumuna gelecektir. Biz de İpekyolu Kalkınma Ajansı olarak bölgemizde tarımsal çalışmalara bazen tek başımıza bazen GAP İdaresiyle beraber destek vermeye çalışıyoruz. Ülkemizde bulunan 26 kalkınma ajansı arasında 2019 yılı içerisinde ayırdığımız 14 milyon liralık bir kaynakla, tarıma en fazla mali desteği ayıran kalkınma ajansı durumundayız” şeklinde konuştu.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ

GAP Sertifikasyon Müdürü Mehmet Yaşar, iyi tarım ve organik tarım uygulamalarıyla ilgili sürdürülebilir tarım kapsamında bir sunum yaptı. Öncesinde şirketleri hakkında katılımcıları bilgilendiren Yaşar, 65 ziraat mühendisinin çalıştığı, Türkiye’nin dört bir yerinde hizmet veren bir kuruluş olduklarını söyledi. Yaşar, “Türkiye kapsamında 79 bin üretici kapsamında iyi tarım uygulamaları yapılmakta ve biz bunun 20 bin üreticisine 7 milyon dekar alanda yapılan iyi tarım uygulamalarıyla 2 milyon dekar alanlığı yaparak Ege ve Marmara’dan Doğu, Güneydoğu Anadolu’ya kadar tüm bölgelerde hizmet veren bir şirketiz. İyi tarım uygulamaları insan ve çevre sağlığına duyarlı izlenebilir ve sürdürülebilir tarım modelidir. Bu kapsamda sürdürülebilirlik bizim için olmazsa olmazımızdır” diye konuştu.

Sürdürülebilirlik tarımla ilgili tarımın olmazsa olmazının su olduğunu belirten Tarım İl Müdürü Mehmet Karayılan, “Su, şu anda Tarım ve Orman Bakanlığında olması hem suyun hem toprağın beraber yürütülmesi bizim açımızdan çok önemli bir gelişme. Yapılan çalışmalarla birlikte güzel bir netice alacağımıza inanıyoruz. Bakıldığında Türkiye’nin, Gaziantep’in yüzölçümü belli, tarım alanlarımız belli. Bize düşen; teknik anlamda sadece Gaziantep’te bağlı kuruluşlarımızla birlikte çalışan bin 210 kişiyle birlikte, tarım alanlarındaki birim alandaki verimi nasıl artırabiliriz ve sürdürülebilir tarlanın suyla buluştuğu suyla birlikte verimi nasıl artırabiliriz ve ülke ihtiyacını nasıl karşılayabiliriz bu bizim için en önemli etken” diyerek, bazı istatistiki verileri katılımcılarla paylaştı.

EN KIYMETLİ VARLIĞIMIZ TOPRAK

Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Ziraat Yüksek Mühendisi İbrahim Yılmaz da, “Sürdürebilir tarım deyince aklıma beş şey geliyor; toprak, su, çoğaltım materyali dediğimiz tohum, fide, fidan; teknoloji ve elbette ki müteşebbis yani çiftçi. En kıymetli varlığımız toprak. Binlerce yıldır insanlar bir karış toprak için savaşıyorlar. Oysa bir santimetre kalınlığında toprağın oluşması için binlerce yıl gerekiyor. Dünyaya bakıldığında tarım toprakları çok hızlı bir şekilde tarım dışı alanlara tahsis ediliyor. Eğer bu hızla giderse önümüzdeki 50 yıl içerisinde çok ciddi sorunlarla karşılaşacağımız açıktır“ diye konuştu.

GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen kongrede açılış konuşmaları sonrasında konuşmacılara ve kongrenin düzenlenmesinden emeği geçenlere teşekkür plaketi verildi.

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.