Göz Kapağının Normalin Aksine Göz Bebeğinin Yarısını Örtecek Şekilde Sarkması: Göz Kapağı Düşüklüğü

Göz kapakları, gözü dışarıdaki yabancı maddelere karşı koruyarak göz enfeksiyonlarını önleyen önemli bir dokudur. Bu göz kapakları çeşitli etkilere bağlı olarak anormal bozukluklar oluşturabilmektedir. Bunların başında ise göz kapağı düşüklüğü gelmektedir. Göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığı (pitozis) üst göz kapağının göz bebeğini büyük ölçüde kapatan bir göz rahatsızlığıdır. 

Göz kapağı düşüklüğüne birçok faktör neden olabilmektedir. Sinir hasarları veya göz kapağı dokusunun travmaya bağlı olarak hasar olması bu hastalığa en sık neden olan faktörlerden birkaçıdır. Göz kapağı düşüklüğü nadiren de olsa müller kasının hasar alması sonucu da oluşabilmektedir. Bu kas duygu durumlarının yönettiği ve göz kapağının hareketine yön veren bir kastır.

Göz kapağı düşüklüğü genel olarak tek bir gözde meydana gelse de zaman zaman her iki gözde de görülebilir ve ciddi görme problemlerine neden olabilir. 

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜNÜN BELİRTİLERİ NELERDİR ?

Göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığını yaşayan kişilerde en sık görülen ve belirgin olan belirti üst göz kapağının olması gerekenden daha aşağı inerek görüş alanını kısıtlamasıdır. Göz kapağı düşüklüğü genel olarak tek bir gözde görülse de zaman zaman her iki gözde de görülebilmektedir. 

Göz kapağı düşüklüğü yaşayan kişiler bu durumdan oldukça rahatsız olurlar ve alındaki kasları kullanarak göz kapaklarını yukarı doğru çekmeye çalışırlar. Bu zamanla baş ağrısına neden olur ve alın bölgesinde kırışıklığa neden olur. Aynı zamanda göz kapağı düşüklüğü yaşayan kişilerde görme problemleri olduğu için hastalar daha iyi görüş alanına sahip olmak için başlarını arkaya doğru tutabilmektedir. Bu da zamanla postür bozukluğuna ve boyun ağrılarına sebebiyet verebilmektedir. Bu belirtiler göz kapağı düşüklüğünün hastaya rahatsızlık vermesi nedeniyle hastaların kendi isteğiyle ortaya çıkardığı belirtilerdir. Bu belirtilerin haricinde uzmandoktor.net görüşüne göre daha ciddi belirtiler de görülebilmektedir.

Göz kapağı düşüklüğü bir enfeksiyona bağlı olarak gelişmiş ise göz kapağında ağrı hissedilebilmektedir. Bazen enfeksiyon göz kapağında kızarıklığa, şişliğe ve hassasiyete neden olabilmektedir. Özellikle hastalar dışarı çıktığında güneş ışığına maruz kalındığında ışığa karşı hassasiyet meydana gelir. 

Bununla beraber göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığına neden olan etken yutma zorluğu, nefes darlığı, şaşılık, lezyon veya ses kısıklığı gibi belirtilere de neden olabilmektedir. 

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜNÜN NEDENLERİ NELERDİR ? 

Göz kapağı düşüklüğü birçok faktöre bağlı olarak görülebilmektedir. Bu etkenler doğrudan göz kapağı düşüklüğüne neden olabildiği gibi dolaylı olarak da göz kapağı bozukluğuna neden olabilmektedir.

Göz ve çevresinde meydana gelen enfeksiyonlar nedeniyle göz kapağı düşüklüğü meydana gelebilmektedir. Gözyaşı bezlerinin enfeksiyona bağlı olarak tıkanması sonucu meydana gelen şalazyon sonucunda göz kapağı aşağı doğru itilir ve göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığı ortaya çıkar. 

Bu rahatsızlığa neden olan diğer bir faktör ise nörolojik faktörlerdir. Bunlar genellikle gözün çevresinde bulan kafa sinirlerinin hasarları sonucunda oluşmakta ve kişi ömrü boyunca bu rahatsızlıkla yaşamak zorunda kalabilir. 

İlerleyen yaşlarda meydana gelen göz kapağı düşüklüklerine genellikle kasların zayıflaması neden olmaktadır. Bununla beraber gözde yapılan operasyonlar sonucunda da (katarakt ameliyatı, göz çizdirme ameliyatı vs.) göz kapağı düşüklüğü rahatsızlığı oluşabilmektedir. 

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜNÜN TEDAVİSİ NASILDIR ? 

Göz kapağı düşüklüğünün tedavi edilebilmesi için altta yatan nedenin bulunması gerekmektedir. Bunun için göz hastalıkları doktorlarının iyi bir anamnez alması gerekmektedir. Altta yatan neden belirlendikten sonra nedene yönelik tedavi planlanır. 

Arpacık gibi bakteri enfeksiyonu nedeniyle meydana gelen göz kapağı düşüklüğünde apsenin boşaltılması ve antibiyotik tedavisi gibi tedavi yöntemleriyle rahatsızlık ortadan kaldırılabilmektedir. Bu nedenle ortaya çıkan göz kapağı düşüklükleri genellikle kısa sürelidir ve ciddi sekellere neden olmaz.

Göz kasını kontrol eden ve gözün çevresinde bulunan sinirlerin baskılanması sonucu göz kapağı düşüklüğü meydana gelebilmektedir. Bu nedenle meydana gelen göz kapağı düşüklüğünde sinire baskı yapan tümör varlığının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Tedavi edilmeyen göz kapağı düşüklükleri zamanla görme problemlerine neden olabileceği gibi altta yatan nedenin ciddiyetine göre körlüğe dahi neden olabilmektedir.