Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sağlık çalışanlarından “Buruk” kutlama!

Sağlık-Sen Gaziantep Şube Başkanı Mehmet Ali Arayıcı, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Fedakar sağlık çalışanları bir Tıp Bayramı’na daha hüzünle girmenin burukluğunu yaşıyor” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 14.03.2021 12:58
Haber Güncellenme Tarihi: 07.12.2023 18:32
Kaynak: İHA
Sağlık çalışanlarından “Buruk” kutlama!

2021, SAĞLIK ÇALIŞANLARI YILI

Ağır iş yükü, can kayıpları ve adaletsiz döner sermaye sistemi başta olmak üzere yıllardır çözüm bekleyen sorunların gölgesinde 14 Mart Tıp Bayramını kutladıklarını belirten Sağlık-Sen Şube Başkanı Arayıcı, 2021, sağlık çalışanları yılı ilan edildi ancak sorun ve beklentilerinin çözümüne dair henüz bir ümit ışığı görebilmiş değiller. Buna karşın bolca alkış, bir o kadar takdir ve teşekkür alıyorlar. Ancak bir türlü sesleri duyulmuyor, sorunları çözüme kavuşturulmuyor, yüzleri güldürülmüyor. Fedakarlıkları, alın terleri, mücadeleleri, canlarını ortaya koymaları, bir türlü sorunlarının çözümüne yetmiyor” diye konuştu.

ALIN TERİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ

Sağlık çalışanlarının alın terlerinin karşılığını istediğini ifade eden Başkan Arayıcı, şöyle devam etti: “Örneğin, hakkaniyetsiz ve adaletsiz döner sermaye sistemi son bulsun istiyorlar. Can yakan, alın terini yok sayan bu sistemin yerine, ödemelerin hastane bütçesinden değil, merkezi bütçeden karşılandığı yeni bir modele geçilmesini istiyorlar. Bu sayede gelirlerinin, hastanelerin gelirlerine bağlı olmaktan çıkacağını çok iyi biliyorlar. Bu durum aynı zamanda haksız ücret dağılımının son bulması demektir. Bunun yanında, hakkaniyetli iş güvencesi herkesin hakkı olduğu için sözleşmeli istihdam modeline son verilsin istiyorlar. Çünkü aynı iş yerinde aynı işi yapıp da birbirlerinden çok farklı mali, özlük ve sosyal haklara sahip olmak kabul edilecek bir durum değildir.

ÜÇÜNCÜ SINIF KAMU ÇALIŞANI GİBİYİZ

Nöbet ücretleri artırılsın istiyorlar. Çünkü sağlık çalışanları nöbete kaldıklarında, normal mesai ücretinden daha düşük ücret alıyor. Oysa diğer kamu çalışanlarında tersi bir durum söz konusu. Sağlık emekçileri, üçüncü sınıf kamu çalışanı değildir. Hayat kurtarmakla yükümlü oldukları unutulmamalıdır. Ayrıca, icap nöbet ücretlerinin bağış değil, hak olduğunu tüm sağlık çalışanları çok iyi biliyor. İdari tasarrufla bazı sağlık çalışanlarına icap nöbeti ödenirken bazılarına ödenmemesinin izahı mümkün değildir. İcap nöbet ücretleri anne sütü kadar helaldir, her çalışana her hak edene ödenmek mecburiyetindedir.

İŞ YÜKÜ KATLANARAK ARTTI

Sağlık çalışanlarının ağır iş yükü altında öteden beri ezildikleri bilinmiyor değil. Ne yazık ki pandemi sürecinde bu yük katlanarak arttı. AB ülkeleriyle kıyaslandığında, ülkemizde normal koşullarda bir hemşire dört hemşirenin yaptığı işi yapıyor. Benzer durum diğer branşlarda çalışanlar için de geçerli. Sorunun önüne ancak istihdam açığının sıfırlandığı güçlü sağlık ordusuyla geçilir.

RİSK PAYI ÇOK YÜKSEK BİR MESLEK

Hatalı uygulamalar (Malpraktis) nedeniyle sağlık çalışanlarının ocağına resmen incir ağacı dikiliyor. 3 – 4 bin lira maaş alan bir sağlık çalışanının, 100 binlerce liralık tazminatın altından kalkması mümkün değildir. Sağlık, risk payı çok yüksek bir meslek olduğu için idare, hatalı uygulamalar karşısında sorumluluğu çalışana yükleyerek görevini yapmış olmaz. İdareye düşen, her türlü sorun karşısında çalışanını mağdur etmemek, sahip çıkmaktır.

KREŞ İHTİYACI ÇOK ACİL BİR SORUN

Çocuklarının emniyeti ve bakımı, sağlık çalışanı ebeveynler için sorun olmaya devam ediyor. Sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 40’ı yine sağlık çalışanıyla evli. Diğer kamu çalışanlarıyla evli olma durumları da bu rakama eklendiğinde oran yüzde 60’ları geçmektedir. Dolayısıyla gündüz bakım evi ve kreş uygulamasının hayata geçirilmesi büyük bir zarurettir. Bu aynı zamanda hayati bir zarurettir de. Pandemi sürecinde, bazı çocukların canlarına mal olan üzücü hadiselerin varlığını hiç kimse unutmuş değil. Tüm bunların yanı sıra sağlık çalışanları artık şiddet kurbanı olmak istemiyor! Çünkü şiddet sadece mağduru etkilemiyor; göreni, duyanı kısacası tüm çalışanları doğrudan etkiliyor, travmalara neden oluyor, korkutuyor, sindiriyor.

BAYRAMLARIN EN GÜZELİNİ HAK EDİYORUZ

Bu sorunlarla yaşamayı, bu sorunlara alışmayı, bu sorunların gölgesinde kutsal mesleklerini ifa etmeyi istemiyorlar. Mesleklerini severek yapmalarının yanında bayramlarını bayram gibi kutlamak ve hayatlarını müreffeh bir şekilde sürdürmek istiyorlar. Tüm bunları sağlık çalışanlarına çok görmemek gerekir. Sağlık çalışanları bayramın en güzelini en iyisini hak ediyor. Çünkü onlar bu ülkenin hayat sigortası. Herkesi, özellikle de sorumluluk sahibi olanları, bunun anlam ve önemini anlamaya ve bu doğrultuda sorunları çözmeye davet ediyoruz.”

 

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.