Bir dünya ve biz, gözle görülmeyen -müthiş bir düşman olan- coronavirüs ve de azılısı covid -19 ile savaşıyoruz…
Hakkını inkâr etmeyelim ama dürüst bir virüs!
Ne yaş dinliyor, ne baş…
Ne zengin dinliyor, ne fakir… Ne Karun dinliyor, ne halayık…
Ne itibar, ne şan şöhret, ne varsıllık, ne yoksulluk, ne erkek, ne dişi, ne yaşlı, ne genç ne de çocuk dinliyor… Helal olsun yani… İltimas, torpil, varlık yokluk ayırımı yapmıyor…
Gerçekten dürüst… Ne zengine göz yumuyor, ne fakire açıyor…
Kime denk gelirse hakkını avucuna veriyor; “yaşadığın da yeter” diyor…
Onun yanında sarayda oturan da bir, gecekonduda oturan da…
Bilim adamı da bir, kara cahil de…
Devlet başkanları da, başbakanlar da, bakanlar da, milletvekilleri de, memurlar da, müstahdemler de; attar da bakkal da, tarımcı da, ziraatçı da, sürüsü olan çoban da bir, beş köy ağası da bir…
Hastalarını iyi etmek için canını riske eden ve hatta çoktan da çok risk altında kalan ve ölen (yani sağlık şehidi addedilen) hastane çalışanı Prof’lar da, cerrahlar da, doktorlar da, asistanlar da, hemşireler de, sağlıkçılar da… Hasta da ve hasta yakınları da…
Özcesi -ister istemez- herkes risk altında…
Öğretmeni de vuruyor, öğrenciyi de…
Güreşçisini de, karatecisini de, futbolcusunu da, basketbolcusunu da, voleybolcusunu da, teknik adamlarını da, hakemini de, bir avuç seyircisini de vuruyor; canı çektikçe ve neresinden vurmak isterse…
Generali de vuruyor, askerini de…
Hırlısını da vuruyor hırsızın da…
Arlısını da vuruyor arsızını da…
Mahkeme kapısındaki haklıyı da vuruyor, haksızı da…
Halay sekenleri de, çirtik çalanları da, şarkı türkü çağıranları da; “Yaaah, yaaah, yaaah!” çekenleri de, altınlı hışırlı takı takanları da…
Yeter ki iki ayaklı, dik yürüyen, alet edavat yapan, keşiflerde ve icatlarda bulunan, yapan, çatan yaratan, üreten ve imal eden kim varsa; “körün salladığı değneği gibi” anlayacağınız kime denk gelirse…
Eli nasırlıyı da vuruyor, kadife eldivenliyi de…
Değer üstüne değerler üreten ustalar da var koleksiyonun da, hazıra konan avantacı lopçular da var…
Boş yok, boşa para yok…
Tüm bunlar da maskesiz, mesafesiz ve hijyensiz iseler kellerine feslerine ve de mevki ve makamlarına bakmasız, kim olurlarsa olsunlar virüs vurup öldürüyor…
Dünya genelinde şu an için en az vurup öldürdüğü insan sayısı dünya nüfusuna göre sayısı yüzde 15 gibi…
Dünyanın en güçlü insanı olsan boş; maskesiz, mesafesiz ve temiz değilsen…
Bu virüs -kırıp geçirme ve yok etme hususunda- ne nezle virüsüne, ne zatürre virüsüne, ne Hepatit B, C virüslerine, Kuduz virüsüne, Domuz gribi, AIDS gibi virüslere benzemez…
Ama öldürücü her virüsün aşısı da tıp insanları tarafından kâh altı ay kâh bir iki yılda yapılmıştır; diğer virüsler gibi bunun da aşısı da yapılacaktır ve yapılıyor da... Biz TC olarak aşı yapamasak da 5’te 2‘imize yetecek kadar satın alabiliyoruz; Allahın keremine şükür…
Ama ası çalışmaları öncesinde de Corona virüsün ve covid-19’in üç içerikli, tek düşmanı var…
Maske, Mesafe ve Temizlik (Hijyen)…
Bu üçlüyü birden/birarada kalkan edinmezsen, peri padişahının kızı da olsan boş, allemei cihan olsan da!
Şerefsiz virüs -genellikle- ne yiyip ne içiyor, pek bilen yok ama Akciğeri çok seviyor.
Temizliğine dikkat etmeyenlerden nefret edip, ölümüne saldırıyor; için, dışın kirli ve pis ise yandın gitti, statün ne olursa olsun…
Kirli ve pis insanları düşman ilan edip çok seviyor, öldürmek için de her yolu deniyor…
El temizliğine gereken itinayı göstermeyenleri çok seviyor…
Ellerini sıkça yıkamayanları, yıkarken de ellerini en az 20 saniye ovalamayanları ve de ellerini yüzlerini her seferinde temiz bir havlu ve kâğıt havlularla kurulamayanları da çoktan da çok seviyor bu virüs...
Kirli elleri ile ağızlarına, burunlarına, gözlerine ve yüzlerine sıkça dokunanları da seviyor…
Ve çokça da ağzı salyalıyı, salaşlıyı, ağzını şapırdatanı, her ağzını açtığında 32 dişini birden gösterenleri, mikrofonsuz ezan okuyormuş gibi bağırıp/çağıranları çoktan da çok seviyor ve onları öldürülecek düşman olarak görüyor…
Maskesi normal, standartlara uygun ve koruyucu özelliği sağlam ve de ağzını burnunu tam kapayanlardan korkuyor; tedbirli olanlardan iğrenip 13 saniye içinde kahrından ölüyor; ya da bu türden düzenli ve disiplinli insanlardan bana ekmek çıkmaz deyip, idam sehpasındaki askıda kalıyor…
Maskeyi bir tür aksesuar olarak taşıyanlar da var; dost bizi pazarda görsün ve de ayıp olmasın diye -odur ki- taşıyanlar da var…
Corona virüs ve de azılısı covid-19 maskesini çenesinin altına takan, bir kolunun dirseğine takan ya da bilezik gibi bileğine takanları çoktan da çok seviyor ve bu aymazların sayesinde de cellâtlaştıkça cellâtlaşıyor…
Corona virüs bu tiplere benim ölüm meleklerim ve de birbirlerini kırdıran ölüm cellâtlar diyor; elini avucunu ovalayarak ve siz duymasanız da kahkahalar atarak, gülüyor…
Her kıta, her ada, sınırlı sınırsız her ülke, her şehir; her kırsal, her dağlık alan ve üçün beşin üstündeki kalabalık insan topluluklarında tek başına üçüncü dünya savaşını çıkarmış gibi milyonlarca insanı öldürüyor…
Coronavirüs ırkçı değil, çünkü öldürürken ırkçılık yapmıyor… Ne sarı ırk, ne beyaz ırk, ne kara ırk ne de soluk benizli ayırımı yapmıyor; “O milletten, Şu milletten, Bu milletten” diye ayırım yapmıyor…
İltimas yok!
Kimseye farklılık, ayrıcalık yaptığı yok…
Zengin fakir ayırımını, erkek dişi farkını, büyük küçük ölçüsünü umursamıyor…
İnsansa “tamam” diyor:
“Mademki doğa katliamcısılar, benim düşmanımdırlar…
Sizler hiç -hayvanlardan hayvanlara-katliam yapan hayvan gördünüz mü, sizlerin haricinde bir başka canlı olarak…
Sizler hiç insanoğlundan başka birbirlerinin soyunu tüketen bitki ve hayvan soyu gördünüz mü? Göremezsiniz.
Siz insanoğlundan başka doğasını kirleten; akarsularını, göllerini, denizlerini zehirli atıklarla bataklaştıran ve havasını ise pise bulayan -bir tek bir- başka canlı türü gördünüz mü, dünyanız da…
Ve bundan sonra” diyor, corona virüs:
“Yediden yetmiş yediye torpil yok…
Saygısızlık yapıp -tedbir hususunda- yasal mesafeni korumuyorsan yandın... Karşındakini de yaktın…
Ulan, sen, doğa katlıyamcısı türünden kabadayı mısın?” deyip, genel manada insanlığa virüsle mücadele dersi veriyor corona virüs ile covid-19…
Anlayana…
Anlayıp da uygulamayana…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Kemal CENGİZ
CORONA VİRÜSLÜ BİR İRONİ…
Bir dünya ve biz, gözle görülmeyen -müthiş bir düşman olan- coronavirüs ve de azılısı covid -19 ile savaşıyoruz…
Hakkını inkâr etmeyelim ama dürüst bir virüs!
Ne yaş dinliyor, ne baş…
Ne zengin dinliyor, ne fakir… Ne Karun dinliyor, ne halayık…
Ne itibar, ne şan şöhret, ne varsıllık, ne yoksulluk, ne erkek, ne dişi, ne yaşlı, ne genç ne de çocuk dinliyor… Helal olsun yani… İltimas, torpil, varlık yokluk ayırımı yapmıyor…
Gerçekten dürüst… Ne zengine göz yumuyor, ne fakire açıyor…
Kime denk gelirse hakkını avucuna veriyor; “yaşadığın da yeter” diyor…
Onun yanında sarayda oturan da bir, gecekonduda oturan da…
Bilim adamı da bir, kara cahil de…
Devlet başkanları da, başbakanlar da, bakanlar da, milletvekilleri de, memurlar da, müstahdemler de; attar da bakkal da, tarımcı da, ziraatçı da, sürüsü olan çoban da bir, beş köy ağası da bir…
Hastalarını iyi etmek için canını riske eden ve hatta çoktan da çok risk altında kalan ve ölen (yani sağlık şehidi addedilen) hastane çalışanı Prof’lar da, cerrahlar da, doktorlar da, asistanlar da, hemşireler de, sağlıkçılar da… Hasta da ve hasta yakınları da…
Özcesi -ister istemez- herkes risk altında…
Öğretmeni de vuruyor, öğrenciyi de…
Güreşçisini de, karatecisini de, futbolcusunu da, basketbolcusunu da, voleybolcusunu da, teknik adamlarını da, hakemini de, bir avuç seyircisini de vuruyor; canı çektikçe ve neresinden vurmak isterse…
Generali de vuruyor, askerini de…
Hırlısını da vuruyor hırsızın da…
Arlısını da vuruyor arsızını da…
Mahkeme kapısındaki haklıyı da vuruyor, haksızı da…
Halay sekenleri de, çirtik çalanları da, şarkı türkü çağıranları da; “Yaaah, yaaah, yaaah!” çekenleri de, altınlı hışırlı takı takanları da…
Yeter ki iki ayaklı, dik yürüyen, alet edavat yapan, keşiflerde ve icatlarda bulunan, yapan, çatan yaratan, üreten ve imal eden kim varsa; “körün salladığı değneği gibi” anlayacağınız kime denk gelirse…
Eli nasırlıyı da vuruyor, kadife eldivenliyi de…
Değer üstüne değerler üreten ustalar da var koleksiyonun da, hazıra konan avantacı lopçular da var…
Boş yok, boşa para yok…
Tüm bunlar da maskesiz, mesafesiz ve hijyensiz iseler kellerine feslerine ve de mevki ve makamlarına bakmasız, kim olurlarsa olsunlar virüs vurup öldürüyor…
Dünya genelinde şu an için en az vurup öldürdüğü insan sayısı dünya nüfusuna göre sayısı yüzde 15 gibi…
Dünyanın en güçlü insanı olsan boş; maskesiz, mesafesiz ve temiz değilsen…
Bu virüs -kırıp geçirme ve yok etme hususunda- ne nezle virüsüne, ne zatürre virüsüne, ne Hepatit B, C virüslerine, Kuduz virüsüne, Domuz gribi, AIDS gibi virüslere benzemez…
Ama öldürücü her virüsün aşısı da tıp insanları tarafından kâh altı ay kâh bir iki yılda yapılmıştır; diğer virüsler gibi bunun da aşısı da yapılacaktır ve yapılıyor da... Biz TC olarak aşı yapamasak da 5’te 2‘imize yetecek kadar satın alabiliyoruz; Allahın keremine şükür…
Ama ası çalışmaları öncesinde de Corona virüsün ve covid-19’in üç içerikli, tek düşmanı var…
Maske, Mesafe ve Temizlik (Hijyen)…
Bu üçlüyü birden/birarada kalkan edinmezsen, peri padişahının kızı da olsan boş, allemei cihan olsan da!
Şerefsiz virüs -genellikle- ne yiyip ne içiyor, pek bilen yok ama Akciğeri çok seviyor.
Temizliğine dikkat etmeyenlerden nefret edip, ölümüne saldırıyor; için, dışın kirli ve pis ise yandın gitti, statün ne olursa olsun…
Kirli ve pis insanları düşman ilan edip çok seviyor, öldürmek için de her yolu deniyor…
El temizliğine gereken itinayı göstermeyenleri çok seviyor…
Ellerini sıkça yıkamayanları, yıkarken de ellerini en az 20 saniye ovalamayanları ve de ellerini yüzlerini her seferinde temiz bir havlu ve kâğıt havlularla kurulamayanları da çoktan da çok seviyor bu virüs...
Kirli elleri ile ağızlarına, burunlarına, gözlerine ve yüzlerine sıkça dokunanları da seviyor…
Ve çokça da ağzı salyalıyı, salaşlıyı, ağzını şapırdatanı, her ağzını açtığında 32 dişini birden gösterenleri, mikrofonsuz ezan okuyormuş gibi bağırıp/çağıranları çoktan da çok seviyor ve onları öldürülecek düşman olarak görüyor…
Maskesi normal, standartlara uygun ve koruyucu özelliği sağlam ve de ağzını burnunu tam kapayanlardan korkuyor; tedbirli olanlardan iğrenip 13 saniye içinde kahrından ölüyor; ya da bu türden düzenli ve disiplinli insanlardan bana ekmek çıkmaz deyip, idam sehpasındaki askıda kalıyor…
Maskeyi bir tür aksesuar olarak taşıyanlar da var; dost bizi pazarda görsün ve de ayıp olmasın diye -odur ki- taşıyanlar da var…
Corona virüs ve de azılısı covid-19 maskesini çenesinin altına takan, bir kolunun dirseğine takan ya da bilezik gibi bileğine takanları çoktan da çok seviyor ve bu aymazların sayesinde de cellâtlaştıkça cellâtlaşıyor…
Corona virüs bu tiplere benim ölüm meleklerim ve de birbirlerini kırdıran ölüm cellâtlar diyor; elini avucunu ovalayarak ve siz duymasanız da kahkahalar atarak, gülüyor…
Çin’den çıkmış yola bir dünyayı turluyor…
İltimas yok!
Uçarak, kaçarak, yürüyerek, yüzerek salya sümük konuşarak, sağında solunda kim varsa bulaştırarak öldürüyor…
Her kıta, her ada, sınırlı sınırsız her ülke, her şehir; her kırsal, her dağlık alan ve üçün beşin üstündeki kalabalık insan topluluklarında tek başına üçüncü dünya savaşını çıkarmış gibi milyonlarca insanı öldürüyor…
Coronavirüs ırkçı değil, çünkü öldürürken ırkçılık yapmıyor… Ne sarı ırk, ne beyaz ırk, ne kara ırk ne de soluk benizli ayırımı yapmıyor; “O milletten, Şu milletten, Bu milletten” diye ayırım yapmıyor…
İltimas yok!
Kimseye farklılık, ayrıcalık yaptığı yok…
Zengin fakir ayırımını, erkek dişi farkını, büyük küçük ölçüsünü umursamıyor…
İnsansa “tamam” diyor:
“Mademki doğa katliamcısılar, benim düşmanımdırlar…
Sizler hiç -hayvanlardan hayvanlara-katliam yapan hayvan gördünüz mü, sizlerin haricinde bir başka canlı olarak…
Sizler hiç insanoğlundan başka birbirlerinin soyunu tüketen bitki ve hayvan soyu gördünüz mü? Göremezsiniz.
Siz insanoğlundan başka doğasını kirleten; akarsularını, göllerini, denizlerini zehirli atıklarla bataklaştıran ve havasını ise pise bulayan -bir tek bir- başka canlı türü gördünüz mü, dünyanız da…
Ve bundan sonra” diyor, corona virüs:
“Yediden yetmiş yediye torpil yok…
Saygısızlık yapıp -tedbir hususunda- yasal mesafeni korumuyorsan yandın... Karşındakini de yaktın…
Ulan, sen, doğa katlıyamcısı türünden kabadayı mısın?” deyip, genel manada insanlığa virüsle mücadele dersi veriyor corona virüs ile covid-19…
Anlayana…
Anlayıp da uygulamayana…