Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

MÜKEMMELLİK İNSANA ÖZGÜDÜR - 2

Yazının Giriş Tarihi: 29.04.2021 15:22
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.12.2023 09:17

     Hem makam sahibi, hem çalışan, hem kamusal sorumluluklar yüklenen, hastalıklarla, virüslerle cebelleşen, cankurtaran hem de oruçlu olan insanların sorumluluk yükleri -çoktan da çok ağırdır…

     Tüm normal insanların bir işi, bir uğraşı vardır; emek verilen ve bir değere dönüştürülen elle tutulur, gözle görülür türünden eserleri vardır; ister beğenilen, aranılan. isterse de görmezden gelinen…

     İnsanı insan yapan el becerisi ile ürettiği değerlerdir; tutarlı düşünceleri ve yaşantımızı kolaylaştıran keşifleri ve icatlarıdır…

   İnsanoğlunun -zevk alarak, mutluluk duyarak- doludolu yaşanan zaman ve mekân anlayışları vardır; eğlenilen, dinlenilen, becerilerini geliştiren, yarışmalar düzenleyen türden…

     Kimi insanlar gün ile kimileri de ay ve yıl ile yarışırlar; ellerindeki -insanlığa yararlı- işi bitirmek ve yarara dönüştürmek için icatlarda bulunurlar ve de keşfe çıkarlar; ayak basılmadık diyarlarda yeni ve yararlı şeyler bulurlar…

   İnsanların kimi gözlemler, kimi yazar, kimi çizer, kimi bülbüle kanaryaya rakip çıkar şarkılar bestelerler…

     Kimi ister ki -özellikle Dünya Klasikleri olmak üzere- ciltler dolusu kitap okumak ve de kendi kitaplarını yazıp tanıtmak ister… Kimi öğretmendir ki sürekli ve yeni öğrenciler okutur, öğretir ve onların ufuklarını açar, istikballerine rota çizer…

   Kimi gökyüzünü gözlemler, burçların dilini çözer…

     Kimi tasarımcıdır, ha bire yenilikler tasarlar, beğenilse de beğenilmese de -anlayanlara da anlamayanlara da- yenilikler sunar; insanların giyim kuşam tarzlarını dahi düzenler vardır…

     Kimi makine, kimi inşaat, kimi elektrik mühendisidir, kimi mimardır yapı yapar; kimi sıvacıdır, kimi duvarcı, kimi taş ustası, kimi amele ve hepsi birlik olup çok katlı konutlar ve çok işlevli gökdelenler yaparlar…

     Kimi uzay mühendisidir, iğneden contaya ve de uzay mekiğine kadar -çoktan da çok- yararlı alet ve edavat yapar…

     Kimi eczacıdır, kimi doktordur, kimi ebedir can kurtarırlar…

     Kimi kimyagerdir, sürekli kimyasal maddeleri karıştırır deneyler yapar, ya da yeni karışımlar elde eder, insanlığın yararına…

     Kimi estetikçidir, binbir türlü suratlar yapar -en yakının olsa da- kim olduğunu sen bile tanıyamazsın…

     Kimi uzay bilimcidir, aklı fikri değişik ve akıllı canlı arayışındadır…

     Kimi ordu askeri, kimi emniyet mensubu ki güvenliğimizi sağlar.

     Kimi çiftçidir, ziraatçıdır, tarımcıdır, kimi bostancı…

     Özcesi sosyoekonomik ve sosyokültürel manada ne varsa -azdan çoğa- bizde de o vardır…

     Yoksulu, sefili, muhtacı, işsizi güçsüzü vardır; evsizi barksızı da…

xxx

     İnsanların birçoğu -ki hatta çoktan da çoğu- gaddar ve kıyıcıdır… Aç gözlü… Kendi soyunu dahi kırar geçirir, hem de acımasızca! Kimi var olan, üretilen yararlı ne varsa yakarlar, yıkarlar; ocak üstüne ocaklar söndürürler…

     Doğayı ve doğal çevreyi kirleten de hayvanları katleden de -ihtiraslı ve doyumsuz- insanlardır ve de bunlara bağlı solunum hastalıklarının ve de peydah olan virüs ve bakterilerin müsebbibi de -genelde- insandır…

     Doğa ve hayvan sever insanlar ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, toplu kıyımları engelleyemezler… Çünkü katliam bir yerde ve bir iki konuyla sınırlı değildir; felaket düzeyinde ve soy tüketmek seviyesindedir…

     Bunlara geçmiş dönemlerde “40 haramiler” denirdi daha sonra eşkıya ki, ne bulurlarsa çalarlar, çırparlar, el koyarlar, sahiplenirler ve de küçüğünden büyüğüne ne varsa zimmetlerine geçirirler…

     Şimdi bu eşkıyaların yerini kimler aldı, biliyor musunuz?

     Sırtını dayadıkları siyasi iktidar mensuplarının bazı yüklenicileri (müteahhitleri) aldı, diyebiliriz… Kulun bildiğini Allah’tan saklamak da milleti enayi yerine koymakla eş anlamlıdır.

     Bunlar yol kesmez, yol yaparlar… Ama on milyona yapılacak ve bitecek olan yolu 100 milyon liraya bile bitiremezler; çünkü iş ne kadar uzarsa kazançları da o kadar artar; mesela…

     Havaalanları da yaparlar, köprülü tünelli otobanlar da; “Deli Dumrul’un köprüsü” gibi, “geçenden bir akçe, geçmeyenden üç akçe” alırlar, gel de geçme!

     Barajlar da, Hidroelektrik Santralleri (HES) de yaparlar ki sanırsınız tüm nehirlerimiz sanayicilere zimmetlidir. Büyüğünden küçüğüne tüm yatırımlar vatandaşların vergileriyle yapılır ama ceremesini yine vatandaş öder…

     Bakın, demedi demeyin! Bu gidişle kaldırımda yürüyenlerden ve park alanlarında oturanlardan bile para alınır mı, alınır

     Çevredeki tarım işletmecilerinin toprakları yetersiz sudan ötürü Kerbela’ya dönüşür, gıgını çıkaranlar deve gibi ıhtırılırlar…

     Çağdaş haramiler dağlar da ve dağların ormanlık alanlarında da denizlerde de altına hücum yaparlar; altını buldunsa buldun yok bulamadın, imara açarsın; gökdelen üstüne gökdelen yaparsın; köyü Büyükşehir’e dönüştürürsün…

     Onlar her koşulda servetlerine servet katarken toprak topraklığından, ağaç ağaçlığından olur; doğanın doğallığı sizlere ömür olunca, insan da insanlığından olur…

     Güvensiz maden ocaklarında -resmen ve cebren- “çağdaş köle” türünden insanları çalıştırırlar; hem de altta kalanın canı çıksın türünden…

xxx

     Evsiz barksız ve de yoksul insanlarımız vardır; dilenenlerimiz de…

     Kanunun belirlediği yasaklar vardır bir de keyfiyete dayalı yasaklar…

     Yasaklar insanlar içindir; yasakları ihlal edenler de insanlardır!

     Suç ve Ceza insan içindir; bizde adil yargı da vardır, “bu bizden, salın gitsin” ayrımcılığı da…

     Dolandırıcılık, üçkâğıtçılık, rüşvet ve hatta hatır gönül ihaleleri dahi insanlığa özgü bir suçtur ama kâh uygulanır, kâh görmezden, duymazdan gelinir; resmi makamlarca…

     Spor’un birçok dalında da bile şike vardır…

     Milli Piyango vardır, Kazı kazan vardır, İddia vardır; yoksulun umududur; “ya çıkarsa…”

     Heykeltıraşlar, Ressamlar, karikatürcüler, yazarlar, şairler ve tüm edebiyat ve de güzel sanatlar dalında mükemmel eserler verenler suçlu gibi taciz edilirlerken; Emevi zihniyetli, çember sakallı siyasi dinciler meydanları doldurmaya başlarlar…

     Sen sağ ben selamet… Mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.