Fırsatçılık artık genlerimize işlemiş. Her türlü olayı, kendi menfaatimize yönelik bir fırsatçılık anlayışı içerisinde değerlendirmeye büyük özen gösteren bir toplum olmuşuz. Vicdansızlık diz boyu. Ramazan’da, koravirüs salgınında fırsatçı, stokçu kan emiciler, etiketlerini değiştirirler. Kredi düşer bunu fırsat bilir değerinden fazlaya ev fiyatlarını yükseltirler,
Bir fırsat çıkmasın hemen üşüşülür, boşluklardan yararlanır, işleri kılıfına uydururuz. Sonuçta birileri günün sonunda haksız kazancı ile mutluyken, geniş bir kesim kaybetmenin ve adaletsizliğe uğramanın öfkesi içinde ortada kalır. Allah, insani değerlerle vitrinini süsleyerek insanlara kazık atmanın ve nemalanmanın hesaplarını yapan fırsatçı şarlatanlara fırsat vermesin.
NORMALLEŞME EKONOMİ İLE OLMALI
Normalleşme önce hayat ve ekonomi ile olmalı. Gündemimizden siyaset çıkmalı ve ülke gerçeklerine bir an önce dönmeliyiz. İşsizlik ülkenin en büyük meselesi haline geldi. Geçim darlığı, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaşama standartlarındaki aşırı farklılık işsizliğin yarattığı sosyal ve psikolojik travmalar kendini gösteriyor. İşsizlik ve borç yüzünden intiharlar başladı. Belki de daha fazla yaşanacak. İçimizi kanatan bu olaylara bir an önce el atılmalı. Yoksa gidişatımız gidişat değil. Gündem tamamen ekonomi olmalı.
ERKEN SEÇİM OLUR MU OLMAZ MI ?
Erken seçim tartışması gündemden düşmüyor.. Erken seçim adeta dillendiriliyor. Babacan ve Davutoğlu ekrana çok çıkmaya başladı. Muharrem İnce 1 yıllık suskunluk sonrası tekrar sahnede. Diğer partiler erken seçim diyor. Hatta tarih veren bile var. Erken seçim şartlarının hepsi yavaş yavaş gerçekleşiyor sanki. Erken seçim olmaz diyenleri dinliyorum ama her nedense sanki bende de olur gibi kanaat oluşmaya başladı. Siyasette bir gün bile uzun süredir kaydını da düşerek,2020 yılının sürpriz yılı olabileceğini söylemek mümkün. Ve bence esas sürpriz ise seçimlerin 2023’e kadar yapılmaması olur. Her şeyi öngören atalarımız ne demiş“ Ateş olmayan yerden duman tütmez”
BİRAZ DİK DURUN
Herkes illaki birilerini övecek diye bir şey yok. Herkes yalaka olmak zorunda değil. Herkes yalakalık yapacak diye bir kaide yok. Çöpsüz üzüm değiliz. Bizler bazı siyasilerin, bazı koltuk sahiplerinin ve bazı kişilerin fikirleriyle, fikrimiz uyuşmayabilir. Hangi görüşten olursa olsun Bizim için hak hukuk, doğruluk ve güzel şeyler kırmızı çizgimizdir. Bu zamanda vicdanlı bir duruş beş para etmese de, duruşumuz bu minval üzeredir. Gücün, kişilerin ve yaygaranın karşısında eğilen değil, hakkın karşısında kararlı ve dik duruş her zaman kazandırır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
VİCDANSIZLIK DİZ BOYU
Fırsatçılık artık genlerimize işlemiş. Her türlü olayı, kendi menfaatimize yönelik bir fırsatçılık anlayışı içerisinde değerlendirmeye büyük özen gösteren bir toplum olmuşuz. Vicdansızlık diz boyu. Ramazan’da, koravirüs salgınında fırsatçı, stokçu kan emiciler, etiketlerini değiştirirler. Kredi düşer bunu fırsat bilir değerinden fazlaya ev fiyatlarını yükseltirler,
Bir fırsat çıkmasın hemen üşüşülür, boşluklardan yararlanır, işleri kılıfına uydururuz. Sonuçta birileri günün sonunda haksız kazancı ile mutluyken, geniş bir kesim kaybetmenin ve adaletsizliğe uğramanın öfkesi içinde ortada kalır. Allah, insani değerlerle vitrinini süsleyerek insanlara kazık atmanın ve nemalanmanın hesaplarını yapan fırsatçı şarlatanlara fırsat vermesin.
NORMALLEŞME EKONOMİ İLE OLMALI
Normalleşme önce hayat ve ekonomi ile olmalı. Gündemimizden siyaset çıkmalı ve ülke gerçeklerine bir an önce dönmeliyiz. İşsizlik ülkenin en büyük meselesi haline geldi. Geçim darlığı, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaşama standartlarındaki aşırı farklılık işsizliğin yarattığı sosyal ve psikolojik travmalar kendini gösteriyor. İşsizlik ve borç yüzünden intiharlar başladı. Belki de daha fazla yaşanacak. İçimizi kanatan bu olaylara bir an önce el atılmalı. Yoksa gidişatımız gidişat değil. Gündem tamamen ekonomi olmalı.
ERKEN SEÇİM OLUR MU OLMAZ MI ?
Erken seçim tartışması gündemden düşmüyor.. Erken seçim adeta dillendiriliyor. Babacan ve Davutoğlu ekrana çok çıkmaya başladı. Muharrem İnce 1 yıllık suskunluk sonrası tekrar sahnede. Diğer partiler erken seçim diyor. Hatta tarih veren bile var. Erken seçim şartlarının hepsi yavaş yavaş gerçekleşiyor sanki. Erken seçim olmaz diyenleri dinliyorum ama her nedense sanki bende de olur gibi kanaat oluşmaya başladı. Siyasette bir gün bile uzun süredir kaydını da düşerek,2020 yılının sürpriz yılı olabileceğini söylemek mümkün. Ve bence esas sürpriz ise seçimlerin 2023’e kadar yapılmaması olur. Her şeyi öngören atalarımız ne demiş“ Ateş olmayan yerden duman tütmez”
BİRAZ DİK DURUN
Herkes illaki birilerini övecek diye bir şey yok. Herkes yalaka olmak zorunda değil. Herkes yalakalık yapacak diye bir kaide yok. Çöpsüz üzüm değiliz. Bizler bazı siyasilerin, bazı koltuk sahiplerinin ve bazı kişilerin fikirleriyle, fikrimiz uyuşmayabilir. Hangi görüşten olursa olsun Bizim için hak hukuk, doğruluk ve güzel şeyler kırmızı çizgimizdir. Bu zamanda vicdanlı bir duruş beş para etmese de, duruşumuz bu minval üzeredir. Gücün, kişilerin ve yaygaranın karşısında eğilen değil, hakkın karşısında kararlı ve dik duruş her zaman kazandırır.