31 Mart 2024 yerel yönetim seçimleri ve bazı öneriler

CHP 24. Dönem Milletvekili, emekli Vali Ali Serindağ, yerel seçimler hakkında ve bazı önerilerde bulundu.

Serindağ, “31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel yönetim seçimleri sonuçlanmış, CHP büyük başarı sağlamış, birinci parti olmuştur. Seçim süreci eşit rekabet koşullarında cereyan etmemiş, Devletin tüm imkanları AK PARTİ adayları lehine kullanılmış, YSK’nın bana göre hatalı bir kararı ile yürütmenin tek temsilcisi olan Sayın Cumhurbaşkanının faaliyetleri seçim yasakları dışında tutulmuştur.

Ancak tüm bunlar artık geride kalmış, yeni bir dönem başlamıştır.

Hem AK PARTİ genel başkanı ve yürütme gücünü elinde bulunduran Sayın Cumhurbaşkanına, hem seçimi kazanan CHP’nin genel başkanı Sayın Özgür Özel başta olmak üzere CHP yöneticilerine, hem de tüm siyasi partilerin yönetimlerine önemli görevler düşmektedir.

Ülkemiz içine düşürüldüğü kutuplaşma ortamından hızla uzaklaştırılmalıdır.

Demokrasinin tüm kurum ve kurallarının işlerlik kazanması için herkes üzerine düşeni yapmalıdır.

Merkezi yönetimle yerel yönetimlerin birbirlerinin rakibi olmadıklar gerçeğinden hareketle, merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayet denetimi, yerel yönetimlerin faaliyetlerine ve icraatlarına engel olacak şekilde kullanılmamalı, aksine yerel yönetimlerin hizmetlerine katkı sunmalı ve yol gösterici olmalıdır.

Devletimizin temeli olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkeleri özenle korunmalı ve geliştirilmelidir. Toplumu bu ilkelere aykırı bir şekilde bazı kurumlar ve yapılar aracılığıyla dönüştürme çabalarına son verilmelidir.

Ülkemizde Tanzimat’tan bu yana modernleşme çabalarıyla birlikte uzun denebilecek yönetim uygulamalarının kazandırdığı önemli tecrübeler oluşmuştur. Osmanlı Devletinin son yıllarından itibaren yakın zamana kadar parlementer sistem ülkemizde uzun süre uygulanmış, yönetim sistemimiz ve idari yapımız buna göre şekillenmiştir. Bu sistem aynı zamanda demokratik sistemimizin gelişmesinde ve demokratik kültürün oluşmasında da önemli bir işlev görmüştür. Zaman içinde kazanılan bu tecrübeler ve alınan dersler bir yana bırakılmış, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı verilen, ülkemize ve yönetim geleneklerimize yabancı olan bir sisteme geçilmiştir.  Bu sistemin bünyemize uygun olmadığı, siyasi partiler arasında (aslında siyasi parti mensuplarını da memnun etmeyen) ittifakları zorunlu kıldığı ve başka sakıncalara da yol açtığı kısa sürede görülmüştür. Bu nedenle parlementer sisteme tekrar dönülmesi konusunda (varsa sakıncaları da giderilerek) uzlaşma yolları aranmalıdır.

Öncelikle de bürokrasideki hiyerarşik yapılanma geçmiş deneyimler de dikkate alınarak yeniden oluşturulmalıdır. Bu cümleden olarak Bakanlıklarda “Müsteşarlık” kurumu, yardımcılıklarıyla birlikte yeniden ihdas edilmeli, “Bakan Yardımcılığı” uygulaması sonlandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.