Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

FAYDASIZLAR

Yazının Giriş Tarihi: 12.02.2017 13:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.12.2023 14:06

Nobel ödüllü bilim adamımız Aziz Sancar; Memleketine faydalı olan tüm dünyaya faydalı olur demiş.

Bende oldum olası merak etmişimdir belli makamlara, mevkilere gelmiş olan insanların kendi memleketlerine faydası var mıdır diye.

Genelde toplum yaşantımızda bazı insanlar vardır işiyle uğraşır, sadece önünü görür, sağa, sola bakmadan gider. Ve içinde yaşadığı topluma zerre kadar faydası olmaz. Hayırsızın önde gidenidir..

Arada bir makamına güvenerek siyasete soyunur ve hatta milletvekili adayı da olur. Ama sürekli, at gözlüğünü takıp yoluna devam eder.

Bazıları vardır para hırsıyla yaşar, tuttuğunu koparmaya çalışır, hiçbir kimseye yararı dokunmaz. Malının mülkünün izini sürer, geceleri uyumaz, hesabını bitiremez. Uykusuz geceler yaşar ve de ölümden korkar, çoğu zaman stres içinde yaşar. Hani ne diyorlar, bencilin seyir defteri, sürekli kendini tekrar eden bir insanlık halidir. Bencil kişide, sanki hiç doymayacakmış gibi bir duygu durumu hep vardır. .

Belki farkında değildir. Malının, mülkünün ve makamının ışığı kabir kapısına kadar onunla arkadaşlık eder, lakin öldükten sonra ışığı cılız bir mum gibi çabuk söner, bir müddet yansa da yavan kalır.

Memlekette böyle örnekler o kadar çok ki, Gaziantep te ve hatta Türkiye’de bir yerlere gelmiş ama esamesi okunmayan o kadar insan var ki.. Bunların, adı, sanı çabuk unutulur ve unutulmuştur.

Bazıları da vardır hep hile, hurda peşinde koşar, kendini akıllı zanneder, Lakin onun da sonu nafiledir.

Bunların içinde bir makam ve mevkiye gelmiş olanlarda çoktur.

İçlerinden bazıları, çabuk köşeyi dönmeye çalışır, kısa yoldan zengin olmayı düşünür. Haramı ve helâlı bilmez, gayri meşru yollardan kazanmaya bakar. Helal yollardan kazanmada uzak kalır. Kitabında yardımlaşma, merhamet, hayır yapma, selam verme, muhabbet, fakir, fukaraya el uzatma, konu, komşuya yardım etme gibi değerler asla geçmez. Sürekli olarak "Ne kaçırıyorum?" kaygısı içindedir. Sizi kendi doyumunun bir aracı olarak görür. İlişkilerinde stratejik davranışlar geliştirir ve genellikle; "Bu kişiden acaba ne fayda sağlarım" diye bir düşüncesi vardır. Kanaatkarlık ve gerçek bir doyum duygusu yaşayamadığından, huzursuz bir yapısı vardır. Kazanır kazanmasına lakin onun da hayrını görmez. Öldükten sonra malı mülkü konusunda yakınları yani mirasçıları topu dairesi ve mahkeme kapıları arasında mekik dokur. Hatta arkasından küfür bile edilir.

Kiminin kafasında kırk tilki dolaşır da kuyrukları birbirlerine değmez. Nasıl çarparım, nasıl çırparım hesabını yapar. Kazansa da “haydan gelen huya gider” misali. Bu gibi adamların da ışığı çabuk söner. Çünkü olduğu zamandan beri faydasızlığı ilke edinmiştir.

Peki neden insanlar ilk günkü gibi kalmazlar.. Neden hayırsız ve toplum dışı bir insan olurlar.. Neden, insanoğlu zamanla topluma faydalı bir insan olmaktan çok bencil bir yapıya bürünür sadece kendi çıkarları için yaşar bir hale gelir.

Önce kendisini tanıyıp bilgi sahibi olan sonra da topluma faydası olan insan olarak kalan varmı..Çoğu bencil hırslı ve çıkarcı bir insan modeline dönüşmüş.

Bir makam ve mevkiye gelenler, maskesiz, doğal, açık, net, şeffaf, dürüst, kalbi örümcek ağları ile kaplanmamış, sevgi dolu, vicdan sahibi, merhametli insanlar olmadığı sürece onlardan memleket millete hayır gelmez. Onlar sadece kendilerine çalışırlar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.