Gaziantep, herkesin yaşamak için uğraştığı, bir iş yapıp, bir parça ekmeğin peşine düştüğü tarihi ve kültürel değerleri, gastronomi ile ön planda bir şehir iken şimdi nelerle anılıyor. Eğitim diplerde çok pahalı bir şehir haline geldi. Artık Gaziantep deyince akla baklava kebabı falan gelmiyor, pahalılık, cinayet, intiharlar ve mültecilerle anılıyor. Gaziantep’in tadı tuzu iyice kaçmış.

Neredeyse Türkiye'nin en pahalı şehri.

Gastronomi kenti Gaziantep'te başta baklava olmak üzere kebap, sebze, meyve, giyecek, gıda maddesi ve ev kiraları çok pahalı.

Dedikodu, yönetim biçimimiz ve yaşam şeklimiz olmuş. Kamu kurum ve kuruluşlarında iletişim kanalları kapalı. Trafik tam bir rezalet. Aceleciliğin, saygısızlığın, görgüsüzlüğün, neme lazımcılığın, duyarsızlığın yollarda cirit attığı bir memleket olma yolunda hızla ilerliyoruz. İntihar eden, cinnet geçiren cinayet işleyip masum canlara kıyan bir memleket

Marka kent diye yola çıkanlar, kentin itibarını iyi düşünmelidir. Pahalılık başlı başına bir sorun.

Çok pahalı şehir algısı artık kente yapışmış durumda. Bu algıdan kurtulmak için adım atılmıyor. Memurlar artık Gaziantep'e tayin istemiyorlar şehirde yaşamak istemiyorlar

Bu yüzden kaybediyor Gaziantep.

Üniversite öğrencilerine bir dokun bin ah işit. Kendi insanımız sıkıntı yaşıyor. Vasat bir kafede bile bir fincan çay 50 kahve 150 TL.

Memleketin asıl gündemi işsizlik, pahalılık ve geçim derdi. Gelecek kaygısı, hayat pahalılığı, işsizlik, vatandaşı gittikçe yoksullaştırıyor ve geçimini zorlaştırıyor. Düşük ücret, yüksek faturalar, vergiler, sağlık ve trafik bir an önce çözülmesini istediğimiz sorunlar. Ama memleketi idare etmeye çalışanlar işi sloganlarla götürmeye çalışıyorlar.

Yoksa rekor işsizlik, hayat pahalılığı aynı zamanda lüks şatafat ile kaynakların israfı arasında betonlaşmış şehirlerde yaşamak zorlaşıyor.

Ama bir gerçek var ki Muhalefetin AK Parti’ye yıllardır yapamadığını elektrik, doğalgaz faturaları, mazot, benzin fiyatları, kiralar kısaca hayat pahalılığı yapacak gibi. Şimdilik faturalardan kısaca zamlardan daha etkili muhalefet yok. Onun için Vatandaş gündemi kendisinden uzaklaştıran sloganla idare etmeyen ve “suni” gündem oluşturan atışmaları istemiyor. İcraat istiyor. İktidardan taleplerine kulak vermesini ve çözümler üretmesini; muhalefetten ise taleplerini gündeme taşımasını ve çözümler için projeler üretmesini istiyor

İSRAİL-AMERİKA

İsrail Amerika’nın desteği olmadan bişeyyapamaz. Bizler örnek ve önlem almak istiyorsak İsrail büyükelçiliği başta olmak üzere kürecik radar üssünü incirlik hava üssünü kapatmalıyız.

Amerika ve onun uşağı israil dün olduğu gibi bugünde masumların katledilmesi, savaş, sömürü, vahşet, kan ile beslenmeye devam ediyor.

Amerika her zaman Türkiye’nin düşmanı İngiltere, Fransa, İsrail Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin daimi destekçisidir.

Amerika Irak ve Suriye’de terör örgütlerinin hamisi İsrail’in koşulsuz destekçisidir. Bu dünde böyleydi, bugünde böyle…