Etrafınıza bir bakın! Heryerde yağcılık. İş yerinde, çarşıda, pazarda tahmin edemeyeceğiniz kadar göreceksiniz. Üzerlerinde yağ lekesi yoktur ama vıcık vıcık yağ kokarlar. Ve bunlar geçimlerini yağcılıkla sağlar, eğriye bile bile doğru derler. Siyasette, ticarette ve genel olarak tüm işlerimizde, başka kimselerin haksız övgülerini kazanmak için insanlara hakaret etmek yağcılık ve trol olmaktan başka bir işe yaramaz. Bu devirde her zaman yalakalara yer vardır. Bu kişiler bir yerlere gelebilmek veya işlerini koruyabilmek için yalakalığı bir yol olarak görürler ve bir çok insan için yalakalık bir yaşam biçimidir.
Talimi, terbiyesi ve mektebi bulunmayan bu çirkin sıfatın yaygınlaşmasında; içselleştirilmesinde, bazı kişi ve kuruluşların özellikle resmi kurumların payı büyüktür.
Patron dediğimiz paralı insanlar ve makam sahibi bir çok kişi kendilerini sürekli pohpohlayan bu kişilere itibar eder ve onları az da olsa maddi olarak kollar ve kullanırlar. Vatandaş bunları tanır ve bilir. Hatta bugün birbirine yağcılık yapmalarına "siyaset" adı veriliyor. Her geçen gün yalakalık mesleğinin rağbet gördüğü ve sınırının aşıldığı bir dönemden geçiyoruz. Unutulmamalıdır ki dalkavuklar ve yalakalar bir gün gelir kendilerini satın alanı satarlar. Ve yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya taşırlar. Çünkü bunların, kendi fikri zikri yoktur. Maalesef artık siyaset millete hizmet etmek vatandaşın sorunlarının çözümü yerine parti başkanlarına, belediye başkanlarına yağcılık yapmanın arkasında ve gölgesinde kalıyor. Ne yazık ki bizim ülkemizde yanar dönerlik, menfaatçilik, yağcılık, kaypaklık halk vicdanında olmasa da medya ve siyasette halen revaçta ve geçer akçe.
GÜNÜN SÖZÜ
Kızılay'ın kurucusu Marko Paşa Osmanlı Rumu bir askeri hekimdi, dert ehliydi. Herkes derdini,sıkıntısını ona anlatırdı. O'da çözüm bulurdu. Halen"Git derdini Marko Paşaya anlat" derler ya hani şimdi vatandaşın gideceği derdini anlatacağı Marko Paşa veyahut bir kurum var mı sizce?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
HER YERDE YAĞCILIK
Etrafınıza bir bakın! Heryerde yağcılık. İş yerinde, çarşıda, pazarda tahmin edemeyeceğiniz kadar göreceksiniz. Üzerlerinde yağ lekesi yoktur ama vıcık vıcık yağ kokarlar. Ve bunlar geçimlerini yağcılıkla sağlar, eğriye bile bile doğru derler. Siyasette, ticarette ve genel olarak tüm işlerimizde, başka kimselerin haksız övgülerini kazanmak için insanlara hakaret etmek yağcılık ve trol olmaktan başka bir işe yaramaz. Bu devirde her zaman yalakalara yer vardır. Bu kişiler bir yerlere gelebilmek veya işlerini koruyabilmek için yalakalığı bir yol olarak görürler ve bir çok insan için yalakalık bir yaşam biçimidir.
Talimi, terbiyesi ve mektebi bulunmayan bu çirkin sıfatın yaygınlaşmasında; içselleştirilmesinde, bazı kişi ve kuruluşların özellikle resmi kurumların payı büyüktür.
Patron dediğimiz paralı insanlar ve makam sahibi bir çok kişi kendilerini sürekli pohpohlayan bu kişilere itibar eder ve onları az da olsa maddi olarak kollar ve kullanırlar. Vatandaş bunları tanır ve bilir. Hatta bugün birbirine yağcılık yapmalarına "siyaset" adı veriliyor. Her geçen gün yalakalık mesleğinin rağbet gördüğü ve sınırının aşıldığı bir dönemden geçiyoruz. Unutulmamalıdır ki dalkavuklar ve yalakalar bir gün gelir kendilerini satın alanı satarlar. Ve yağmur nereye yağarsa tarlayı oraya taşırlar. Çünkü bunların, kendi fikri zikri yoktur. Maalesef artık siyaset millete hizmet etmek vatandaşın sorunlarının çözümü yerine parti başkanlarına, belediye başkanlarına yağcılık yapmanın arkasında ve gölgesinde kalıyor. Ne yazık ki bizim ülkemizde yanar dönerlik, menfaatçilik, yağcılık, kaypaklık halk vicdanında olmasa da medya ve siyasette halen revaçta ve geçer akçe.
GÜNÜN SÖZÜ
Kızılay'ın kurucusu Marko Paşa Osmanlı Rumu bir askeri hekimdi, dert ehliydi. Herkes derdini,sıkıntısını ona anlatırdı. O'da çözüm bulurdu. Halen"Git derdini Marko Paşaya anlat" derler ya hani şimdi vatandaşın gideceği derdini anlatacağı Marko Paşa veyahut bir kurum var mı sizce?