Eskiden memlekette fikir üreten, memleketin geleceğini konuşan siyasetçiler vardı. Memleketin eksiklikleri, aksaklıkları tartışılırdı.

Bu memlekette bir ağırlığı olan adamlar vardı köylünün kentlinin hürmet ettiği Şimdi memleketin siyaseti bölük, pörçük, koltuk hesaplarının ve grupçulukların arasında sıkışmış kalmış durumda. Düğünler, açılışlar ve birbirlerini davet etmelerine girmiyorum bile Şehrin gerçek meseleleri konuşulmak yerine, parti içi çekişmelere ve göstermelik olaylara kurban ediliyor. Memlekette sorun, vatandaşta dert çok ama çözüm yok. Verilen vaatler bir süre sonra sessizce kayboluyor.

SİYASETTE MENTAL YORGUNLUK

Siyasette mental yorgunluğu olan kenara çekilmeli.

Başarısızlık varsa benim payım var demeli.

Siyasette dinlenmesi gerekip de bırakmayanlar çalışmıyor bulunduğu siyasi harekete yük oluyor demektir.

Gönül genişliği ile siyaset yapmak isteyen vatandaşın söylediklerine kulak asmalı sözlerini dinlemelidir. Ben dememelidir.

‘Ben’ ile başlayan her cümle noksanlık ifade eder.

OKUL YAPTIRIN

Victor Hugo der ki "Bir okul fazla yaptırın, bir hapishane eksiltmiş olursunuz.

Bu memlekette arsacılık yapanlar, parası, malı, mülkü olanlar, Beytül mala tenezzül edenler tanınmış aileler memlekete okul yaptırın. Memleketin okula çok gereksinimi var. Vakit varken gelin adınıza bir okul yaptırın.

Mirasa sormuşlar; "Nereye gidiyorsun?" Cevap: "Eski sahibimi öldürdüm, yenisine!" Çocuklarınıza bırakacağınız en güzel miras ve tapu.

TRAFİK

Sabah saatlerinde bile memleketimde trafik artık başlı başına büyük bir sorun. Bu soruna çözüm üretilmedikçe sıkıntı daha da büyüyecek.

Yaşamı daraltan trafik sorunu her geçen gün şehri yaşanılmaz hale getiriyor. Trafik tam bir rezalet.

Arada bir gezen trafik ekipleri de bol bol ceza yazıyorlar.

Aceleciliğin, saygısızlığın, görgüsüzlüğün, neme lazımcılığın, duyarsızlığın yollarda cirit attığı bir memleket oluyoruz.

ŞEHİTLER ÜZERİNE

Şehitlerden sonra memleketimdeki durum için söylenen manalı sözler;

Nutuklar atan, siyah takım elbiseli adamlar, Mercedes'lere binip gitti. Cenazende ön sırada protokolden dirsek yedim.

Kamerayı gören koluma girdi. Flaşlar, kameralar, muhabirler derken.

Herkes evine gitti.

Bu ülkede bildiğim bir şey varsa o da ateş düştüğü yeri yakıyor.

Bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin…