Memleketteki yapılaşma ne demeli. Yaratıcılıktan, denetimden ve estetikten uzak, yeşil alanların hızla yok edilerek çoğalan kerameti kendinden menkul gayrimenkul halleri memleketime hiç mi hiç yakışmıyor. Havada uçuşan fiyatlar ve gittikçe betonlaşan bir şehir. Memlekette yeni yapılan konutlarda en dikkat çekici unsurlardan biri de, dışı lüks, gösteriş ve şatafata rağmen planlamadan yoksun oluşu. Yapılan evlerin bir çoğu yapıldıktan bir sene geçmemesine rağmen dökülüyor. Yapılan konuların çoğunda park alanı yok, güvenlikli site değil, sosyal donatısı yok ve buna rağmen bunların fiyatları dudak uçuklatıcı. 6 ve milyon isteniyor, şimdilerde ise bu limit daha da yükselmiş 15-20 milyon istiyorlar.

Çok merak ediyorum acaba vergi dairesi bunların kaç paraya sattığına dair belgelere bakıyor mu zannetmiyorum. Memleketi betona gömen bu evlerin fiyatları, kiralar hangi kriterlere göre nasıl ayarlanıyor? Şikayet mekanizması artık çalışmalı. Fırsatçılık, yediden yetmişe genlerimize işlemiş. Her türlü olayı, kendi menfaatimize yönelik bir fırsatçılık anlayışı içerisinde değerlendirmeye büyük özen gösteren bir toplum olmuşuz. Bir fırsat çıkmasın hemen üşüşüp, boşluklardan yararlanır, işleri kılıfına uydururuz. Ya marketlere ne demeli her gün fiyat artışı. Aslında hem şikayet, hem ifşa etmek gerek.

Ne yazık ki bu topraklarda kurnazlık, hinoğlu hinlik, fırsatçılık yani kötülüğün tüm türleri egemen. İşte bizim memleketin hal ve vaziyeti böyle. Terazi var tartı var. Toprağın altı var hesap var ölüm