“Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi çarığının içine bak” derler. Bazı insanlar şikayet etmez, bahane bulmaz, kendini ispata çalışmaz ve üretkendirler.
Bazı insanlarda vardır ki kendi hatalarını kabullenmezler ve karşı tarafı adeta didikler açık ararlar, çünkü herkesi kendi gibi görür güvensiz ve inançsızdırlar.
Bazı insanlar çok ama çok seviyor diğer insanların açıklarını öğrenmeyi ve bunları kullanmayı. Bazı insanlar bu şekilde egosunu tatmin etmeyi seviyor malesef, her hareketinde başkasının hatasını arayarak eleştirmek için fırsat kollamayı.
Çok seviyor, kendi önündeki çöpe bakmayıp etrafındaki çöplükleri ha bire karıştırmayı.
Herkese kötü der kendi altına bakmaz. Ele verir talkını kendi yutar salkımı.
Hiçbir zaman çuvaldızı kendi elime batırayım demez. En çok da kendi içindeki yanlışı başkalarında aramaya, görmeye çalışarak yanılırlar. Kendi hatalarını görmemek için başkalarının hataları ardına gizlenmek de kendini suçluluk duygusuna kapılmaktan kurtarmaz.
Çoğu zaman mutlu olamazlar ama dedikodu kazanını döndürmeleri anlık sevinçlerine neden olabilir.
Ve aslında günlük hayatımızda başkasının açığını aramak adına yaptığımız çalışmaların ruhumuzu kirlettiğini unutmamak gerekir.
İNSAN ÖNCE KENDİNE BAKMALI
Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
- Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş
Kadın kocasına
- Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmıs, bak demiş kocasına
‘Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim’ diye cevap vermiş kocası...
Hayatta böyle değil midir ?
Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.
Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce Kalp(pencere) durumumuza bakmak ve ‘iyi’ olanı görmeye hazır olup olmadığımızı farketmek güzel bir fikir olabilir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
SEN KENDİNE BAK
“Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi çarığının içine bak” derler. Bazı insanlar şikayet etmez, bahane bulmaz, kendini ispata çalışmaz ve üretkendirler.
Bazı insanlarda vardır ki kendi hatalarını kabullenmezler ve karşı tarafı adeta didikler açık ararlar, çünkü herkesi kendi gibi görür güvensiz ve inançsızdırlar.
Bazı insanlar çok ama çok seviyor diğer insanların açıklarını öğrenmeyi ve bunları kullanmayı. Bazı insanlar bu şekilde egosunu tatmin etmeyi seviyor malesef, her hareketinde başkasının hatasını arayarak eleştirmek için fırsat kollamayı.
Çok seviyor, kendi önündeki çöpe bakmayıp etrafındaki çöplükleri ha bire karıştırmayı.
Herkese kötü der kendi altına bakmaz. Ele verir talkını kendi yutar salkımı.
Hiçbir zaman çuvaldızı kendi elime batırayım demez. En çok da kendi içindeki yanlışı başkalarında aramaya, görmeye çalışarak yanılırlar. Kendi hatalarını görmemek için başkalarının hataları ardına gizlenmek de kendini suçluluk duygusuna kapılmaktan kurtarmaz.
Çoğu zaman mutlu olamazlar ama dedikodu kazanını döndürmeleri anlık sevinçlerine neden olabilir.
Ve aslında günlük hayatımızda başkasının açığını aramak adına yaptığımız çalışmaların ruhumuzu kirlettiğini unutmamak gerekir.
İNSAN ÖNCE KENDİNE BAKMALI
Genç bir çift, yeni bir mahalledeki yeni evlerine taşınmışlar.
- Sabah kahvaltı yaparlarken, komşu da çamaşırları asıyormuş
Kadın kocasına
- Bak, çamaşırları yeterince temiz değil, çamaşır yıkamayı bilmiyor, belki de doğru sabunu kullanmıyor. ‘ demiş.
Kocası ona bakmış, hiçbir sey söylememiş, kahvaltısına devam etmiş.
Kadın, komşusunun çamaşır astığını gördüğü her sabah aynı yorumu yapmaya devam etmiş.
Bir ay kadar sonra, bir sabah, komşusunun çamaşırlarının tertemiz olduğunu gören kadın çok şaşırmıs, bak demiş kocasına
- Çamaşır yıkamayı öğrendi sonunda, merak ediyorum, kim öğretti acaba ?’
‘Ben bu sabah biraz erken kalkıp penceremizi sildim’ diye cevap vermiş kocası...
Hayatta böyle değil midir ?
Başkalarını izlerken gördüklerimiz, baktığımız pencerenin ne kadar temiz olduğuna bağlıdır.
Birini eleştirmeden ve hemen yargılamaya davranmadan önce Kalp(pencere) durumumuza bakmak ve ‘iyi’ olanı görmeye hazır olup olmadığımızı farketmek güzel bir fikir olabilir.