Bağnaz bir tarafgirlik duygusuyla hırsızsa benim hırsızım, zalime benim zalimim demek değildir. Senin hırsızın benim hırsızım olmaz hırsız hırsızdır. Gerek ayakkabı kutusu olsun gerekse baklava kutusu kim milletin malını çalıp yiyorsa, eninde sonunda meydana çıkar. Beytülmal deniz suyu gibidir. İçeni suya kandırmaz. Alışanı da asla tatmin edip doyurmaz şişirir

Hüseyin Nihâl Atsız derki;

"Ortak düşüncesi olmayan toplulukta, herkes, yalnız kendi çıkar ve zevkini düşünür. Böyle bir toplulukta fedâkârlık, saygı, nezâket kalmaz. Bencillik, kabalık, rüşvet, iltimas ve namussuzluğun türküsü alır yürür."

SOSYAL MEDYA İLE VAZİYETİ İDARE ETMEK

Yerel seçimlerden sonra siyasette sadece dedikodu ve sosyal medya fotoları var. Üstüne üstlük siyaset yapanlar en ufak bir eleştiriye tahammül edemiyorlar Hatta göz ağartıyorlar, suç duyurusunda bulunacağız diyorlar, sopa sallıyorlar Halbuki siyaset, yapılan hataların görülmesi ve kendini yenilemesi ile özeleştiri yapılmasıdır

Memleket siyasetinde vatandaşın dahil olmamasının bir sebebide parti içi çekişme, grupçuluk ile herkesin kendini öne çıkarma çabası.

Bunu kendi parti yetkilileride ifade ediyor. Siyaset yapanlar partiler arasında rekabeti değil, aynı partinin içerisinde, sözde aynı davanın insanları arasında rekabet ediyorlar.

Biz yinede iyi olur zaar diyelim ve memleketin makus talihinin böyle devam etmemesini dileyelim.

CUMHUR İTTİFAK'INDA YENİ ÇATLAK KARKAMIŞ

Cumhur İttifakı’nda Karkamış Belediye meclisinde çatlak sesler artıyor. Son günlerde Karkamış Belediye başkanlığı tarafından Belediye meclisine gelen önergeler CHP ve MHP'li üyelerin oyları ile reddediliyor. Yerel seçimlerden sonra CHP'den istifa edip AK Partiye geçen Belediye Başkanı Mustafa Güzel'in meclise getirdiği TOKİ evlerinin ruhsatı, Belediyeye Avukat alınması ve buna benzer önergeler reddedilince akla Karkamış Cumhur İttifakında çatlak mı var sorusu akıllara geliyor.

NEYE LAYIKSAK

Peygamberimiz (sav) efendimiz buyurdular: Siz nasıl olursanız sizin idarecileriniz de öyle olur. Siz nasılsanız öyle idare edilirsiniz.

Amelleriniz yöneticilerinizdir, onlar sizlerin eseridir denilmiştir.

Herşey bizim elimizde iyide kötüde.

Yaşam, hiçbir zaman bize “en iyi seçimi” hediye etmez. Bu seçimi biz yaparız. Biz neye layıksak…