SİYASET HER ADAMIN HARCI DEĞİL

Memlekette siyaset karışık gözlerimiz neler görüyor, kulaklarımız neler duyuyor. Memlekette siyaset sahnesi adeta bir absürt tiyatro sahnesine dönmüş durumda. Yerelde etkili ve sürdürülebilir bir siyaset görünmüyor. Memlekette siyaset, taht ve rant için verilen mücadelenin, halk ve memleket için yapılıyormuş gibi gösterilmesi oldu. Siyaset üretemeyenler, siyaseti yalan üzerinden yapmaya devam ediyorlar.

Bizde yapılan siyaset büyük ölçüde ayak oyunlarından ibarettir.

Koltuk uğruna entrika, yalan, çamur atma gibi yapmadıklarını "Ali Cengiz Oyunu" kalmıyor. Tüm vaatler, şirinlikler koltuğa oturana kadar oluyor. Ama siyasette yalan dolan ile de bir yere kadar gidilir sonuçta patlak verir. Siyaset her adamın harcı değildir.

Bizim memlekette siyaset; Bazen bayramlaşma

cenaze, düğünlere ve yemeklere katılarak bunları sosyal medyada paylaşmaktan ibarettir.

Siyasette, “Ne ayranım dökülsün, ne de kimse bana kırılsın” şeklinde bir yaklaşım yoktur. Siyaset, net çizgi ve tavır gerektirir.

Siyaset yapanlar en ufak bir eleştiriye tahammül edemiyorlar hemen saldırıya geçiyorlar veya suç duyurusunda bulunma tehdidi yapıyorlar. Halbuki siyaset, yapılan hataların görülmesi ve kendini yenilemesi ile özeleştiri yapılmasıdır

Memleket siyasetinde heyecan olmamasının bir sebebi de parti içi çekişme, grupçuluk ile herkesin kendini öne çıkarma çabası.

Siyaset yapanlar partiler arasında rekabeti değil, aynı partinin içerisinde, sözde aynı davanın insanları arasında rekabet ediyorlar.

SICAKLIĞIN BİR SEBEBİ

Nizip Gaziantep’teki tüm ilçelerin siyaseten en güçlü olan bir ilçesi. Her dönem milletvekili, hatta bakanı olan bir ilçe. Ne var ki Nizip yerinde sayıyor, büyümüyor, büyütülmüyor.

Sadece bina var ve biz her yeri betona boğanların cezasını çekiyoruz. Şehir nefes alamıyor. Yeşili, doğayı yok ettiler. Beton sıcağı alıyor hapsediyor, geç soğuyor şehir merkezlerinin aşırı ısınmasına sebep oluyor. Tabiri caizse beton ormanları sıcağı üzerimize üflüyor. Memleketin trafiği, kirası, sıcağı, beton yığınlığı hepsi ayrı bir sorun. Üstelik şişirdikleri fiyatlarda cabası. Kaçak yapıları ve Büyükşehir ilçe belediye çekişmesini söylemiyorum bile

FISTIK

Fıstık sezonu başladı. Hep yazılır çizilir ama gelenek değişmez.

Ağalar toplanır her fıstık sezonunda rekolteyi konuşurlar, fıstık toplama ücretlerini belirlerler, devlip fiyatlarını tespit ederler ama mahsulün fiyatı konuşulmaz, çoğu zaman bilinçli olarak fiyat düşürülür. Çiftçiye destek olması gereken kurumlar ve siyasiler öyle umursamaz bir tavır içindelerki; Allah için bir kurum çıkıpta fıstık için bir şey söylemez. Üreticileri bir araya getirip önlem alınmasını sağlamaz. Kooperatif kurulmaz. Taban fiyatı için hep sessiz kalınır

O yüzden birileri istediği fiyata alır ve satar. Bu hep böyle devam eder gider. Memleketin kaderi sanki.