İnsanı kendine döndüren, bizi biz eden acılar değilmidir ? Kaybedişler, ölümler, ayrılıklar, hastalıklar, sıkıntılar, yokluk ve hatta yürekteki sızı. Hep buna benzer şeyler yaşamadık mı Bazen yaşamaktan soğuduk, bazen gülmeyi unuttuk, hep geride kalan hayallere tutunmaya çalıştık, geçmişi özledik, ve hak etmediğimizi düşündük.

Hep aynı taraftan bakmadık mı yaşanılanlara. Bazen farklı yanlarından bakmak gerek. Nedenleri olmalı diye düşünmek her şeyin. Zaman içinde yoğrulmak sımsıkı. Ve geleceğe daha iyi sarılmak, bırakmamak üzere. Acılarla yoğrularak bir yerlere varırken elimizde kalanların farkına varmak

Allah’ım huzurlu sağlıklı mutlu bereketli yıllar versin herkese. 

PAHALILIK VE DENETİMSİZLİK

Çok pahalı bir şehir, Gaziantep.

Gastronomi kenti Gaziantep'te başta baklava olmak üzere, kebap, sebze, meyve, gıda maddesi çok pahalı.

Ve pek denetim yok. Bunun yanında başka yerlerde her şey ucuz mu? Yanı başımızda küçük bir ilçe olan Birecik'te yemekler ateş pahası Patlıcan kebabında meşhur bir yerde porsiyon bazı Gaziantep lokantalarından daha pahalı üstelik kaliteli bir hizmette yok.

 ÇOCUKLARIN GELECEĞİ ÇALINDI

Eskiden öss/öys sınavları çok güvenli idi. Artık bu kurumlara güven kalmadı. Zor şartlarda çocuk okutmaya çalışan babaların-anaların haklarına tecavüz ettiler. Hak yiyen şimdi özel ve kamu sektöründe hak etmediği halde maaş alan haram ve kul hakkı yemekten hiç rahatsızlık duymayan bir topluluk var. Bir neslin, ülkenin geleceğini çalmak bu kadar basit olmamalı.

 DANIŞMAYAN DANIŞMANLAR

Atalarımız "Danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış" diyerek danışmanın yani istişarenin önemine vurgu yapmış. Bizde danışman, halk deyimi ile kraldan çok kralcı o kadar çok ki özellikle de günümüz siyasetçilerinde, siyasi kurum ve kuruluşlarda danışmayan ama danışman bir yığın kişi var. Bu danışmanlarda istişare, danışma, empati hoşgörü, birleştirici dil, pozitif ilişkiler var mı derseniz çok zor derim. Bir yerde kraldan çok kralcı olunmasının asıl nedeni, kraldan çok daha fazla çıkar sahibi olmak demektir Çıkarları bitince gerçek yüzleri görünür. Onun için bu gibi danışmanların çevresini sardığı siyasilerin kendilerini daha da kollaması gerekir diye düşünüyorum.

BUKALEMUN KİŞİLERİN KLAVUZLUĞU

Bukalemun renk değiştirir o ise karakter!.

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!.

Sözünü göz ardı eden bukalemun karakterinde olanların bürünmeye çalıştığı kisve üstlerinde iğreti duruyor.

İlle de okuma, yazma ile insan karakter sahibi olamıyor, keza marifet okuduklarını amel etmek ve aklın iradesiyle bildiklerini önce kendi mizacına uygulaması ve geliştirmesi gerekir. Dolayısıyla kişi kendisi ile bu derece çelişiyorken, bir de bu gibi kişilerin vatandaşın kılavuzluğuna soyunuyor olması hayret verici değil mi.