Bazıları onca zenginliğine rağmen hala hak yiyerek; hile, entrika ile yalanla iş yapmaya çalışıyor. Yalakalık yaparak insanları birbirine düşürerek bundan haksız kazanç elde etmeye çalışıyor ve bir türlü gözü doymuyor. Memlekete mum ışığı kadar faydası olmayan egosu tavan yapmış bencil, açgözlü insanların makam sahibi ve zengin olması kadar tehlikeli bir şey yok. Memleket için faydalı şeyler yapan, fakiri fukarayı gözeten insanlar hep var olsun.
Biliyor musunuz; bu hayattan kimse sağ çıkmayacak!. Ne derler dünya insanın karnını doyuracak kadar büyük ama gözünü doyuramayacak kadar küçüktür. O nedenle gözü doymayanları ancak toprak doyurur. Velhasılı kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman hiçbir ölçü tanımayan insanların arasında yaşıyoruz. Allah bizi sevmeyen insanlardan değil, seviyormuş gibi yapanlardan korusun. Ne demiş Erzurumlu İbrahim Hakkı; İnsana ateşe yaklaşır gibi yaklaş. Ne çok yakın ol ne çok uzak.
Ve Yunus Emre ne güzel söylemiş;
Dolaştım dünyayı, giymedim başıma tâc
Ne zengini gördüm tok, ne fakiri aç
Yâ Rab! Öyle bir feyz-i kanâat ver ki;
Nâmerde değil, merde dahi eyleme muhtaç
BEYTÜL MAL VE İDARECİLER
Makamlar, mevkiler, zenginlikler Allah’ın çeşitli sebeplerle insanlara nasip ettiği dünyalık ve çok ağır imtihanlardır. Yüce Allah bu makamları, insanlara mükâfat olarak mı, azap olarak mı nasip etmiştir bilemeyiz. İnsanlar bu nasiple haksızlığa, hak gasbına sebep olmaz ve hayırlara vesile olabiliyorsa bu lütuftur. Ancak birilerinin hakkını yiyerek, zulmederek, kendilerine ve çevrelerine ve makam sahiplerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar veya buna sebep oluyorlarsa bu onlar için azap sebebidir. Hele hele bu beytül mal(Devlet Malı) ise. Ne demiş Sadi Şirazi; Beytülmal hazinesi yoksulların lokmasıdır. Şeytanların kardeşlerine yemlik değil.!
Beytülmal "deniz suyu" gibidir.
İçeni suya kandırmaz..
Alışanı da asla tatmin edip doyurmaz.! Şişirir.
Hak ve Adaleten ayrılmayan, Beytülmal'ın manasını ve değerini bilen adama göre muamele yapmayan iki yüzlü davranış sergilemeyen idarecileri Rabbim başımızdan eksik etmesin
KAHVENİN HATIRI ARTIYORMU
bir iş görüşmesi için Gaziantep iconova evleri altında bulunan bir restoran kafeye gittim. İş görüşmesine gittiğim arkadaş oraya yakın olduğu için o adresi vermişti. Görüştüğümüz mekanda ben sıkılmış portakal suyu istedim arkadaş sade bir kahve. Bir bardak portakal suyu 35 TL. Kahve 19 TL. Bence artık bir kahvenin 40 yıl olan hatırı, belki 60 yıla falan çıkmıştır. Yani kahvenin fiyatı arttığına göre, hatırı da artmalı değilmi .Bence Gaziantep'te yer konum farkı var ve Gaziantepliler gastronomi kentinin bu tür yiyecek ve içeceklerini seviyorlar parası ne olursa olsun
SAĞLIK VE EĞİTİM
Vatandaşın sağlığı ve eğitimi devletin sosyal yükümlülükleri arasındadır. Şu anki gidişat gösteriyor ki, okullar ve sağlık kurumları kar amacı gütmeyen statüde olmalı ve çalışmalıdır. Sağlık ve eğitim özel sektörün insafına bırakılmayacak kadar önemlidir. Ticaret başka alanlarda olmalı.
HAFTANIN SÖZÜ
Hitler bir gün yanına büyücü çağırmış ve öldürmüş sonra dönüp demiş ki geleceği gerçekten bilse yanıma gelmezdi, Geleceğimiz garanti olsun diye uğraşıyoruz, gideceğimiz garantiyken…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Veysel KARAYILAN
ZENGİN AMA AÇ GÖZLÜ
Bazıları onca zenginliğine rağmen hala hak yiyerek; hile, entrika ile yalanla iş yapmaya çalışıyor. Yalakalık yaparak insanları birbirine düşürerek bundan haksız kazanç elde etmeye çalışıyor ve bir türlü gözü doymuyor. Memlekete mum ışığı kadar faydası olmayan egosu tavan yapmış bencil, açgözlü insanların makam sahibi ve zengin olması kadar tehlikeli bir şey yok. Memleket için faydalı şeyler yapan, fakiri fukarayı gözeten insanlar hep var olsun.
Biliyor musunuz; bu hayattan kimse sağ çıkmayacak!. Ne derler dünya insanın karnını doyuracak kadar büyük ama gözünü doyuramayacak kadar küçüktür. O nedenle gözü doymayanları ancak toprak doyurur. Velhasılı kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman hiçbir ölçü tanımayan insanların arasında yaşıyoruz. Allah bizi sevmeyen insanlardan değil, seviyormuş gibi yapanlardan korusun. Ne demiş Erzurumlu İbrahim Hakkı; İnsana ateşe yaklaşır gibi yaklaş. Ne çok yakın ol ne çok uzak.
Ve Yunus Emre ne güzel söylemiş;
Dolaştım dünyayı, giymedim başıma tâc
Ne zengini gördüm tok, ne fakiri aç
Yâ Rab! Öyle bir feyz-i kanâat ver ki;
Nâmerde değil, merde dahi eyleme muhtaç
BEYTÜL MAL VE İDARECİLER
Makamlar, mevkiler, zenginlikler Allah’ın çeşitli sebeplerle insanlara nasip ettiği dünyalık ve çok ağır imtihanlardır. Yüce Allah bu makamları, insanlara mükâfat olarak mı, azap olarak mı nasip etmiştir bilemeyiz. İnsanlar bu nasiple haksızlığa, hak gasbına sebep olmaz ve hayırlara vesile olabiliyorsa bu lütuftur. Ancak birilerinin hakkını yiyerek, zulmederek, kendilerine ve çevrelerine ve makam sahiplerine çıkar sağlamaya çalışıyorlar veya buna sebep oluyorlarsa bu onlar için azap sebebidir. Hele hele bu beytül mal(Devlet Malı) ise. Ne demiş Sadi Şirazi; Beytülmal hazinesi yoksulların lokmasıdır. Şeytanların kardeşlerine yemlik değil.!
Beytülmal "deniz suyu" gibidir.
İçeni suya kandırmaz..
Alışanı da asla tatmin edip doyurmaz.! Şişirir.
Hak ve Adaleten ayrılmayan, Beytülmal'ın manasını ve değerini bilen adama göre muamele yapmayan iki yüzlü davranış sergilemeyen idarecileri Rabbim başımızdan eksik etmesin
KAHVENİN HATIRI ARTIYORMU
bir iş görüşmesi için Gaziantep iconova evleri altında bulunan bir restoran kafeye gittim. İş görüşmesine gittiğim arkadaş oraya yakın olduğu için o adresi vermişti. Görüştüğümüz mekanda ben sıkılmış portakal suyu istedim arkadaş sade bir kahve. Bir bardak portakal suyu 35 TL. Kahve 19 TL. Bence artık bir kahvenin 40 yıl olan hatırı, belki 60 yıla falan çıkmıştır. Yani kahvenin fiyatı arttığına göre, hatırı da artmalı değilmi .Bence Gaziantep'te yer konum farkı var ve Gaziantepliler gastronomi kentinin bu tür yiyecek ve içeceklerini seviyorlar parası ne olursa olsun
SAĞLIK VE EĞİTİM
Vatandaşın sağlığı ve eğitimi devletin sosyal yükümlülükleri arasındadır. Şu anki gidişat gösteriyor ki, okullar ve sağlık kurumları kar amacı gütmeyen statüde olmalı ve çalışmalıdır. Sağlık ve eğitim özel sektörün insafına bırakılmayacak kadar önemlidir. Ticaret başka alanlarda olmalı.
HAFTANIN SÖZÜ
Hitler bir gün yanına büyücü çağırmış ve öldürmüş sonra dönüp demiş ki geleceği gerçekten bilse yanıma gelmezdi, Geleceğimiz garanti olsun diye uğraşıyoruz, gideceğimiz garantiyken…