Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’ndaki 5 metrekarelik dükkanında 66 yıldır dede mesleğini sürdüren çanta ustası Tahir Demirci, tamamen el işçiliğiyle ürettiği çantalarla teknolojiye direniyor.
Haber Giriş Tarihi: 25.11.2025 14:53
Haber Güncellenme Tarihi: 25.11.2025 14:53
Kaynak:
Haber Merkezi
guncelgazete.com
Oğluyla birlikte hiçbir teknolojik alet kullanmadan üretim yaptıklarını söyleyen çanta ustası Tahir Demirci, mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Küçük yaşta mesleğe başladığını anlatan Demirci, mesleğin devam etmesi için çalışmaya devam edeceğini söyledi. Oğluyla birlikte doğal deriden çantalar yaptıklarını dile getiren 76 yaşındaki Demirci, meslekte eleman yetişmediğini ifade etti. Devletin mesleğin yaşatılması için destek verdiğini söyleyen Demirci, "Sağ olsun devlet, bu mesleği koruma altına aldı, bizden vergi istemiyor. ‘Bu sanatı yaşatın, devam ettirin’ diyor" dedi. Usta Demirci, tamamen el emeğiyle yaptığı çantaları ise bin ile 3 bin TL arasında satıyor.
"BU MESLEĞİN NESLİ TÜKENMİŞ DURUMDA"
Mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden usta Demirci, "Artık bu mesleğin nesli tükenmiş durumda. Dedemizin zamanından bu yana böyle gelmiş. Bir süre ara verdik ama ömrümüzün büyük bölümü bu işle geçti. Ben mesleğe daha 5 yaşındayken başladım. Küçük derede derileri ıslatırdık. O zamanlar kesim için makine, pres gibi şeyler yoktu. Her şey elle yapılırdı. Kullandığımız deri çok kalın olurdu, onu yumuşatmak için ‘akar’ dediğimiz suya bırakırdık. Bizim kalenin altında, Naip Hamamı’nın yanında eski tabakhaneler vardı. Oradaki derede ustam deriyi ıslatır, ben de küçücük halimle oturup öğlene kadar başında beklerdim. Sonra usta gelir, bizi alıp Millet Hanı’ndaki dükkânımıza götürürdü. Orada ip, mum ve diğer malzemelerle çalışarak başladık bu işe. Bugün bunları yapan usta neredeyse kalmadı. Az önce söylediğim gibi unutulmaya yüz tutmuş bir sanat haline geldi. Yetişen de yok. Bu ‘köşele’ dediğimiz çantalar gerçek deriden yapılır. Deriyi alır, keser, motiflerini işleriz. Oğlumla birlikte yapıyoruz. Küçük dükkanımda ben dikişini yapıyorum, evimizin altındaki küçük atölyede de oğlum boyasını ve işlemelerini hazırlıyor" dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
66 yıldır teknolojiye direnerek çanta yapıyor
Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’ndaki 5 metrekarelik dükkanında 66 yıldır dede mesleğini sürdüren çanta ustası Tahir Demirci, tamamen el işçiliğiyle ürettiği çantalarla teknolojiye direniyor.
Oğluyla birlikte hiçbir teknolojik alet kullanmadan üretim yaptıklarını söyleyen çanta ustası Tahir Demirci, mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Küçük yaşta mesleğe başladığını anlatan Demirci, mesleğin devam etmesi için çalışmaya devam edeceğini söyledi. Oğluyla birlikte doğal deriden çantalar yaptıklarını dile getiren 76 yaşındaki Demirci, meslekte eleman yetişmediğini ifade etti. Devletin mesleğin yaşatılması için destek verdiğini söyleyen Demirci, "Sağ olsun devlet, bu mesleği koruma altına aldı, bizden vergi istemiyor. ‘Bu sanatı yaşatın, devam ettirin’ diyor" dedi. Usta Demirci, tamamen el emeğiyle yaptığı çantaları ise bin ile 3 bin TL arasında satıyor.
"BU MESLEĞİN NESLİ TÜKENMİŞ DURUMDA"
Mesleğin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden usta Demirci, "Artık bu mesleğin nesli tükenmiş durumda. Dedemizin zamanından bu yana böyle gelmiş. Bir süre ara verdik ama ömrümüzün büyük bölümü bu işle geçti. Ben mesleğe daha 5 yaşındayken başladım. Küçük derede derileri ıslatırdık. O zamanlar kesim için makine, pres gibi şeyler yoktu. Her şey elle yapılırdı. Kullandığımız deri çok kalın olurdu, onu yumuşatmak için ‘akar’ dediğimiz suya bırakırdık. Bizim kalenin altında, Naip Hamamı’nın yanında eski tabakhaneler vardı. Oradaki derede ustam deriyi ıslatır, ben de küçücük halimle oturup öğlene kadar başında beklerdim. Sonra usta gelir, bizi alıp Millet Hanı’ndaki dükkânımıza götürürdü. Orada ip, mum ve diğer malzemelerle çalışarak başladık bu işe. Bugün bunları yapan usta neredeyse kalmadı. Az önce söylediğim gibi unutulmaya yüz tutmuş bir sanat haline geldi. Yetişen de yok. Bu ‘köşele’ dediğimiz çantalar gerçek deriden yapılır. Deriyi alır, keser, motiflerini işleriz. Oğlumla birlikte yapıyoruz. Küçük dükkanımda ben dikişini yapıyorum, evimizin altındaki küçük atölyede de oğlum boyasını ve işlemelerini hazırlıyor" dedi.
En Çok Okunan Haberler